Kimileri 13 yıllık
saltanatın bittiğine, yüzde 60’lık muhalefetin,
koşullar ne olursa olsun, birlikte hareket edip, AKP iktidarının
bir daha tek başına hükümet
kuramayacağına inandırmıştı kendisini...
Siyaseti bilenler “hele bir soluk alın,
bekleyin” deseler de birileri kolları hemen
sıvayıp, Ak Saray’dan gece
yarısı gelen telefon
üzerine, Antalya’nın kumsalından
kalkıp bozkır havasını ciğerlerine çekmek için
Ankara’ya gelmişti...
Kimden söz ettiğimi anladınız sanırım... Deniz
Baykal’dan söz ediyorum...
Deniz
Baykal, Dışişleri Konutu’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’la
oturup tamı tamına iki saat 45 dakika görüşmüş, bu
arada birlikte öğle
yemeği yemişti.
Anımsayın o günleri...
CHP, TBMM Başkanlığı’nı çantada keklik
olarak görüyordu...
Baykal, RTE’yle neler konuşmuş, hangi sözler verilmiş
ve alınmıştı, bugüne dek hiç
açıklanmadı.
Bu
görüşme Dolmabahçe görüşmesine benziyordu...
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar
Büyükanıt dönemin başbakanı Erdoğan’la Dolmabahçe’de
ne konuşmuşlardı, bilen var mı?
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi e-muhtırayı
veren Büyükanıt bu konuda hiç konuşmadı, acaba
neden?
Erdoğan
konuşmuş, kafaları karıştıran
bir yanıt vermişti gazetecilere:
“Aramızdaki konuşma benim için mezara kadar
gidecektir... Ancak Büyükanıt konuşursa ben de
konuşurum...”