Yine eli kanlı PKK saldırısı...
10 askerimiz şehit
düştü, 8 sivil yaşamını
yitirdi, 26 kişi yaralandı.
Bomba yüklü bir araç
Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde saldırı
düzenledi kimlik kontrolü noktasına.
Bir sonbahar sabahıydı. Alçaklık Şemdinli’ye yedi kilometre
uzaklıktaki ana yolda olmuştu.
İçimden bir şeyler koptu, yüreğim acıdı...
Güz türkülerini unutmuş, sevdalarımızı bir kenara
itmiş, acılar
ırmağınınkıyısındaydık...
İçimden geçenleri yazmak istedim bir pazar sabahı...
Dedim ki:
“Beyazdır ölümün güneşleri, çocuklarımızın saçları
gibi.”
Hıçkırıkların şehit çocuklarımızın viran olmuş evlerinden de
yükseldiğini biliyordum. Biliyordum evlat
acısının ne olduğunu.
Sevgiyi, sevgisizliği...
Umutla umutsuzluğu...
Puştluğu, kalleşliği...
Şairin dediği gibi hıçkırığımız benim, sizin boğazınızda
düğümlüydü.
Ölümsüz
güneş zamanın alevinde cayır
cayır yakıyordu bedenlerimizi.
Sönmüş gözleriyle, büyük kapının önünde bir çalılığın dibinde,
bir annenin,
babanın,eşin gözlerinde dalga dalga olan bir
çığlık oluyorduk hep birlikte.
Kör terör durmak bilmiyordu. Ölümlerle yatıyor ölümlerle
kalkıyorduk. Gecesinin sisiiçinde
darmadağın oluyorduk.
Evet bir pazar sabahı yine şehitlerimiz, ölülerimiz
vardı...
Zaten parmaklarımız sonbahar olsa bile çoktan buza tutuklu
gözlerimiz alev alevdi.
Alışkındık katliamlara, teröre...
Binlerce çocuğumuzu kara toprağın
altına yatırmışız, binlerce
çocuğumuz babasızkalmış.
***
Şafak vakti arayıp öğleden sonra yitirdiğimiz paramparça
olmuş umutlarımız veyüreklerimizle acının
tam orta yerindeydik...
Birden yerimden kalktım ve bağırdım:
“Lanet olsun kör teröre!”
Oysa umuda doğru bir yolculuğa
çıkmak, sevmek sevilmek, in