Hayrettin Karaman Yeni Şafak Gazetesi

Sandalye ve sıralarda namaz kılmak

Camilerde arka tarafa ihtiyaca göre bir iki sıra sandalye, tabure ve sıra koyuluyor, ayakta durmakta, oturmakta, oturduktan sonra kalkmakta güçlük çekenler bu yerlere oturup namazları, bir kısmını îmâ ile kılıyorlar....

19 Ekim 2018 | 832 okunma

Camilerde arka tarafa ihtiyaca göre bir iki sıra sandalye, tabure ve sıra koyuluyor, ayakta durmakta, oturmakta, oturduktan sonra kalkmakta güçlük çekenler bu yerlere oturup namazları, bir kısmını îmâ ile kılıyorlar. Günümüzde muteber fıkıh âlimleri ve fetva heyetleri, mazereti olanların sandalye vb. üzerinde namaz kılmalarının ve bu oturakların safların arkasına koyulmasının caiz olduğuna fetva vermişlerdir.

CHP devrinde bir ara yapılmak istenen şey, camilere, kiliselerde olduğu gibi sıralar koyulması ve bütün cemaatin bu sıralara oturarak namaz kılmaları idi. Bu İslâm dışı saçma teklif revaç bulmadı ve uygulanamadı. Bugün âlimlerin fetva verdikleri sandalye vb. üzerinde namaz kılmanın o saçma teklifle bir alakası ve benzerliği yoktur; çünkü cemaat baştan beri olduğu gibi saf olup namazın erkânını yerine getirerek namaz kılacaklar, ancak mazereti olanlar arkada sandalye veya sıraya oturarak namazlarını eda edeceklerdir.

Bu vesile ile sandalye vb.’de namaz kılma konusunu bir daha açıklayalım:

Hasta oldukları için namazın bazı kısımlarını yapamayan Müslümanlar Peygamberimiz’e (s.a.) ne yapacaklarını sormuşlar ve “ayakta duramayanların oturarak, oturamayanların yatarak, rükû ve secde yapamayanların îmâ (işaret ederek, mesela başlarını öne eğerek) namaz kılabileceklerini, Allah’ın kullarını, güçlerinin yetmediği bir şeyle yükümlü kılmadığını” öğrenmişlerdir. Bu bilginin kaynağı sağlam, güvenilir hadislerdir.

Nasıl ve nereye oturulacağı konusunda Peygamberimiz’in bir sınırlaması yoktur. Bu konuda şekil ileri sürenler bunu, ictihad ve yorumlarına dayandırmışlar, bu oturmanın şekli üzerinde bir ittifak da oluşmamıştır.

Fıkıhçılar, oturarak, yatarak veya îmâ ile namaz kılmanın caiz olmasına sebep olacak hastalığın derecesi üzerinde de durmuşlardır. Buna göre fiilen ayakta durmayı veya rükû, secde yapmayı imkânsız kılan hastalıklar ve özürler yanında baş dönmesi, kanama, huzuru bozacak ölçüde ağrı ve sancı, hastalığın artması gibi sonuçların doğması da fiilen hasta olmak gibi kabul edilmiştir; yani bu mazeretler ve gerekçelerle de oturarak, yatarak, îmâ ile namaz kılmanın caiz olduğu ifade edilmiştir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Niçin Diyanet 28 Nisan 2024 | 2.757 Okunma Tebliğ mi temsil mi? 21 Nisan 2024 | 299 Okunma Birkaç soru ve cevap 14 Nisan 2024 | 552 Okunma Gösteriş ve istismar 07 Nisan 2024 | 368 Okunma Ağır ve yüz kızartıcı suçlara bile verilen ceza böyle oldukça 31 Mart 2024 | 608 Okunma