Hayrettin Karaman Yeni Şafak Gazetesi

Mağdurlar da var ama…

Ülkemiz 15 Temmuz’da, Allah’ın inayeti ve kusurlarımız olsa da halkımızın manevi değerlerine bağlılığı, bu çerçevede hakkı batıldan ayırma kabiliyetleri sayesinde büyük bir...

16 Kasım 2017 | 2.671 okunma

Ülkemiz 15 Temmuz’da, Allah’ın inayeti ve kusurlarımız olsa da halkımızın manevi değerlerine bağlılığı, bu çerçevede hakkı batıldan ayırma kabiliyetleri sayesinde büyük bir badirenin, felaketin, ölçüye sığmaz bir zararın eşiğinden döndü. Öyle anlaşılıyor ki, eğer bu hain darbe teşebbüsü başarılı olsaydı katliam ölçüsünde can kaybı, telâfi edilemez mali zararlar ve daha önemlisi ülkenin bölünüp parçalanması, geride kalacak parçanın da sözde bağımsız, aslında iri devletlerden birine bağımlı hale gelmesi gibi felaket sonuçlar doğuracaktı.

Kendilerine yönetim sorumluluğu emanet edilmiş olan iktidarın bir daha böyle bir felaketin başımıza gelmemesi için azami tedbir ne ise onu alması kaçınılmaz hale gelmiştir. İşte bu sebeple iktidar, bu felakete sebep olanları etkili mevkilerde ve durumlarda tutmanın, uzun zaman isteyen soruşturmalardan ve muhakemelerden sonra suçu sabit olanları cezalandırmanın tedbirsizlik olacağına karar verdi; önce şüphelileri tesirsiz konuma getirmeyi (açığa alma, ihraç, tutuklama gibi tedbirler almayı), gerekli inceleme, araştırma ve icap ediyorsa muhakemeden sonra suçsuz olanların haklarını vermeyi tercih etti.

Bu tercihin bazı mağduriyetlere de sebep olacağında şüphe yoktu; ama kamu yararı, ülke ve toplum varlığının tehlikeye atılmaması zorunluluğu bireylerin zarar ve mağduriyetinden önce geliyordu.

Açıklamaları ve olayları takip ederek vardığım sonucu özetlemiş oldum. Bunu da durup dururken yapmadım. Sayısız mektup alıyorum ve sağlık şartlarım elvermediği için insanlarla fazla temasım olmasa da zaman zaman kulağıma mağduriyet hikâyeleri ve şikâyetleri geliyor. Son olarak beni tanımayan biri genç, diğeri orta yaşlı, ikisi de kısa sakallı ve dindar oldukları anlaşılan iki kişinin konuşmalarına şahit oldum.

Biri şöyle dedi:

-Filan askeri birliğe 79 defa telefon edilmiş, bu yüzden 79 astsubayı ihraç etmişler.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Niçin Diyanet 28 Nisan 2024 | 2.906 Okunma Tebliğ mi temsil mi? 21 Nisan 2024 | 299 Okunma Birkaç soru ve cevap 14 Nisan 2024 | 552 Okunma Gösteriş ve istismar 07 Nisan 2024 | 369 Okunma Ağır ve yüz kızartıcı suçlara bile verilen ceza böyle oldukça 31 Mart 2024 | 609 Okunma