Hayrettin Karaman Yeni Şafak Gazetesi

Katılım bankalarını niçin korumalıyız

1940’lı yıllarda Hindistan’da İslâmî iktisat ve finans üzerinde çalışmalar ve yayın başladı. Geçmiş zamanlarda ihtiyacı için para arayanlar para vakıfları, cami akçesi, karz-ı hasen gibi kurum ve uygulamalardan temin ediyorlardı.

26 Aralık 2019 | 509 okunma

Zaman içinde bunlar ihtiyaca cevap vermeyince fukaha, açıktan faizli kredi almaktansa şeklen olsun faize bulaşmamış olmak için yollar aradılar. Para faizsiz mülk kirasız, ödeyince geri almak şartlı taşınmaz alım satımı, daha da ötesi bir malı paraya ihtiyaç duyana vadeli yüze satıp doksana peşin geri alma (ıyne satımı) yollarını uygulamaya soktular. Sonuncusu açıkça hadise aykırı olduğu için araya üçüncü şahsın girmesi formülünü uyguladılar. Hâsılı takva azaldıkça, dünya ve madde sevgisi ahirete galip geldikçe İslâm’ın adil ve kardeşçe talimatının arkasından dolaşma, işi kitabına uydurma yollarına başvuruldu.

Bu uygulamalara formül bulan fukahayı kınamıyorum; onlar halkın hiç olmazsa açık (şekil ve hakikat olarak) faize..

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Niçin Diyanet 28 Nisan 2024 | 2.915 Okunma Tebliğ mi temsil mi? 21 Nisan 2024 | 299 Okunma Birkaç soru ve cevap 14 Nisan 2024 | 552 Okunma Gösteriş ve istismar 07 Nisan 2024 | 369 Okunma Ağır ve yüz kızartıcı suçlara bile verilen ceza böyle oldukça 31 Mart 2024 | 611 Okunma