Hayrettin Karaman Yeni Şafak Gazetesi

Bilmediğini konuşma bilmediğinin peşine düşme

Dini anlatacak olanlar usulüne göre din ilimlerini tahsil etmiş, din dilini bilir, dini anlama usulüne (usulü'l-fıkh) riayet ediyor olmalıdırlar. Herkes ancak iyi bildiğini söylemeli; bilmediğine “biliyorum”...

19 Mayıs 2017 | 176 okunma

Dini anlatacak olanlar usulüne göre din ilimlerini tahsil etmiş, din dilini bilir, dini anlama usulüne (usulü'l-fıkh) riayet ediyor olmalıdırlar.



Herkes ancak iyi bildiğini söylemeli; bilmediğine “biliyorum”, duymadığına “duydum”, görmediğine “gördüm” dememelidir.

“Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.” (İsra:17/36)

İmam Mâtürîdî bu âyetin tefsirinde şunları söylüyor:

“Ardına düşme, uyma, bilmediğin şeyi söyleme, birinin üzerine atma”.

“İlmin elde edilme yollarından (esbâb-ı ilim) elde ederek bilmediğinin peşin düşme, ona uyma, onu söyleme…”

Ebû Hanîfe- Mâtürîdî çizgisinin devamı olan Necmuddîn Ömer Nesefî (v.537/1142) Ehl-i sünnete göre hakikat bilgisinin (ilmin) elde edilme yollarını meşhur “Akaid” kitabında şöyle anlatıyor (parantez arasındaki açıklamalar bana aittir):

(Not: Bütün bu yazdıklarımı müelliflerin kendi metinlerinden okuyorum):

Hakkı temsil edenler dediler ki:

Eşyanın (yaratılmış her şeyin) gerçekliği sabittir (bunlar vehim ve hayal değildir, gerçekten vardır). Sofistler muhalif olsalar da bunları bilmek de mümkündür ve gerçekleşmiştir. Yaratılmışlar için ilme ulaşma yolları üçtür: Sağlıklı duyu organları, doğru (sâdık) haber ve akıl…

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tebliğ mi temsil mi? 21 Nisan 2024 | 293 Okunma Birkaç soru ve cevap 14 Nisan 2024 | 546 Okunma Gösteriş ve istismar 07 Nisan 2024 | 365 Okunma Ağır ve yüz kızartıcı suçlara bile verilen ceza böyle oldukça 31 Mart 2024 | 607 Okunma Din, kültür, medeniyet sapkınları boş durmazlar 24 Mart 2024 | 341 Okunma