Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Zorba, baskıcı, totaliter kimmiş, görüyoruz...

Pazar gecesinden beri... TV yorumlarına, gazete köşelerine, kahve sohbetlerine bakıyorum... Apaçık bir sonucu tekrar tekrar açıklayabilmek için dil döküyoruz... Hatta "tartışmasız bir gerçeği"...

18 Nisan 2017 | 781 okunma

Pazar gecesinden beri...
TV yorumlarına, gazete köşelerine, kahve sohbetlerine bakıyorum...
Apaçık bir sonucu tekrar tekrar açıklayabilmek için dil döküyoruz...
Hatta "tartışmasız bir gerçeği" tartışmaya zorlandığımız bile söylenebilir.
İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmasına bir milyon küsur oyla karar verildiğindekimsenin Birleşik Krallık halkının iradesini tartışmadığını falan anlatıyoruz.
Trump'ın toplamda Hillary Clinton'dan daha az oy almasına rağmen seçim sisteminin özellikleri nedeniyle Başkan seçilince ABD kamuoyunun ve devlet kurumlarının buna itiraz etmeyi aklından bile geçirmediğini hatırlatıyoruz.
Bunlar da yetmiyor...
Nedense, yetmeyeceğini düşünüyoruz...
Bizden de örnekler vererek "birileri"ni ikna etmeye çalışıyoruz; mesela 1987 referandumunda eski siyasi parti liderlerinin yasağının yüzde 51'le kalktığını, hatta o sayede Demirel'in ilerde Cumhurbaşkanı olabildiğini genç kuşaklara öğretmeye kalkışıyoruz.

***

Saçmalık bu!
Garip bir savunma reaksiyonu...
Oysa bilmeyen mi var?
Demokrasiyi, sandığı, seçimi, referandumu biliyorsan, bir oy fark bile yeterlidir.
Pazar gecesi Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmiş, yeni anayasa millet tarafından kabul edilmiştir. Nokta!
Peki arkadaşlarımız neden apaçık olan şeyi hala açıklamaya çalışıyor?
Neden "evet"çiler hala savunma konumunda?
Çünkü kendilerini baskı altında hissediyorlar.
Gerçek şu ki...
Muhalefet algı yönetiminin direksiyonunu hiç elinden bırakmadı.
Zorbalar, dünyada sadece kendileri varmış gibi yaşamayı istiyorlar.
Totaliterler ama "evet"çileri totaliter göstermekte mahirler.
Kabul etmeliyiz; muazzam bir duygusal/medyatik/kültürel baskı tecrübesine sahipler.
Upuzun bir sınıfsal birikim bu, hiç yabana atılmamalı...
Hiçbir zaman geçekten demokratik olmadılar. Oy haklarını tanka topa karşı bir kez bilesavunmadılar ama her seçimde sandıkta hır çıkartıp bunu "demokrasi kavgası" gibi yutturmayı başarıyorlar

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Eğitime dair tarihsel ve güncel masallar 03 Mayıs 2024 | 310 Okunma Geçen yüzyıla bakmak... Ama nasıl? 02 Mayıs 2024 | 344 Okunma Çocuklar bizden ne öğreniyor? 30 Nisan 2024 | 218 Okunma Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar 29 Nisan 2024 | 430 Okunma Güllerin içinden geçmeyen yollar 28 Nisan 2024 | 73 Okunma