Geniş bir teras...
Çiçek vermeyen ama yaprakları dolgun ve yemyeşil süs
bitkileri...
Top şeklinde iki kaktüs...
Çim bahçe...
Terasta rahat koltuklar ve şık bir masa...
İki şezlong...
Hatırlıyorum o günleri...
Güzeldi. Hoştu.
Sonra evin arka kapısında duvar ile eşik
arasındaki bir buçuk metrelik alanı
keşfettik.
Kendiliğinden oldu her şey...
Önce duvar dibine gül ektik, sonra duvarla eşik arasını taşlarla
süsledik.
Ve...
Eskiciden aldığımız kocaman bir emaye
tepside ilk kahvaltımızı, demlikle
birlikte oraya çıkardık.
Yere minderler koyup oturduk.
Sapına kadar şehirli bir çifttik ama olay bambaşka bir hâle...