"Fethi Bey Aydın'a gelirken, yanındakiler il başkanlığı
için beni tavsiye etmişler. Çiftliğe geldiler, şehirde Fethi Bey'in
beni beklediğini söylediler. Beni samimi tarzda karşıladı.Serbest
Fırka'nın ülkenin hayatını değiştireceğini söyledi ve
partinin Aydın'daki başkanı olmamı istedi. Yeni partinin başarılı
olmasını istiyordum ama hem politikaya atılmaktan çekiniyor hem de
çiftlikten ayrılmayı düşünmüyordum. Teşekkür edip, özür diledim.
Hiç mazeret kabul etmeyeceğini söyledi. Gecenin geç vakitlerine
kadar heyecanlı bir havada konuştuk. Nihayet ikna
oldum."
Rahmetli Adnan Menderes tam 30 yıl sürecek politik
hayatına işte böyle başlamıştı.
Dün yazdım, tekrarlayayım...
Çıkan karışıklıklarda polis ateşiyle 14 yaşlarında bir çocuğun
öldüğü; Alsancak liman işçilerinin yeni partiyi greve çıkarak
selamladığı ve nihayet stadyumun kapılarını kırarak 50 bin
kişinin toplandığı mitingden birkaç gün sonrasından; olaylar
üzerine Mustafa Kemal'in derhal tarafsız görüntü vermekten
vazgeçip "ben elbette Halk Fırkalıyım!" demesinin hemen ardından
söz ediyorum.
Sert ve net bir başlangıç bu.
Hesapsız kitapsızlık ve cesur yürek isteyen bir
başlangıç.
Edward Said "başlangıç yalnızca bir eylem türü değil, bir ruh hali
ve tavırdır" der ya...
İşte o!