Anlamsız tartışma konuları toplumun önüne
atılmaya görsün...
Dikkatler hemen oraya odaklanıyor.
Oltaya takılmayan kalmıyor.
Hele sosyal medya çağında...
Maksat heyecan olsun derken,
ortalık bulanıyor.
Mesela şu "Türk toplumunun güven duymadığı meslek guruplarının
başında politikacılar ve din
adamları geliyor" diye şamatası yapılan araştırmayı ele
alın...
Gördük ki, rektör hanımefendiler, duayen eski medyacılar hemen
üzerine atladılar...
Peki durup tarttılar mı acaba, 23 ülkede yapılan bu anket
çalışmasının kullandığı "din adamı" kavramı bize
uyuyor mu?
Biz de "ruhban sınıfı"nın bulunan dünyanın başka ülkelerinde
sorabileceğin türde bir din adamı var mı? Neden bahsediliyor;
diyanet görevlilerinden mi, çeşitli cemaatlerin hocalarından mı,
ilahiyatçılardan mı?
Hayır! Elbette işin bu yanlarıyla hiç ilgilenmediler.
Tabii ki, işlerine geldiği gibi sonuçları
köpürtmeyi seçtiler.
*** Benim dikkatimi
çeken ise güven duyulan meslekler oldu.
Dünyada da, ülkemizde de ilk üç sırada bilim insanları, doktorlar
ve öğretmenler var.
Bilim insanları denilen kesimi geçin. Modern
eğitim ürünü, hatta Amerikan tv dizisi tadındaki bir ezberi ciddiye
alamayız, değil mi?
Doktorlar, deseniz...
İnsan güven duymayıp da ne yapacak? Tıp sektörü karşısında boynumuz
kıldan ince! Acıklı bir durum aslında ama başka bir tartışma
konusu...
Öğretmenlere gelince...
Güldürmeyin beni yahu!
Keşke doğru olsa!
Ama bir meslek olarak öğretmenlere güvenen veli grubuna en son ne
zaman rastladınız?
Tabii bazı Batı