"Etrafımızda serpilen yıkımın kokusunu
duyabiliyoruz, ağır ağır yaklaşıyor, buna
rağmen evlerde bu kuşatmadan kurtulabilirmişiz gibi nefes alıp
vermeye, binalarımızın içinde sokağı ele geçiren tekinsizlikten
korunmaya çalışıyoruz (...) Sokaktaki uçucu güvenliğe bel
bağlamıyoruz ama binalarda korunabileceğimizi sanıyoruz."
Bu satırlar hemen her romanını severek ve düşünerek okuduğum
Ömer F. Oyal'ın "Gemide Yer
Yok"undan...
Ürpertici bir felaket anlatısı bu roman...
Ama yukarıya aldığım satırlara şimdi bir daha ve dikkatle göz
gezdirin: Sanki gündelik hâlimizi ve...