ABD Deniz Harekât Başkanlığı tarafından yayımlanmış 1995 Yılı
Ekim ayına ait son derecede ibret verici bir telsiz görüşmesi
şöyle...
Kanal 1: Çarpışmayı önlemek için lütfen rotanızı 15 derece kuzey
yönüne kaydırın.
Kanal 2: Çarpışmayı önlemek için asıl siz derhal rotanızı 15 derece
güney yönüne çevirmelisiniz.
Kanal 1: ABD Donanmasına bağlı bir geminin komutanıyla
konuşuyorsunuz.
Tekrarlıyorum, rotanızı değiştirin.
Kanal 2: Tekrarlıyorum. Rotanızı siz değiştirin.
Kanal 1: ABD donanmasının en büyük savaş araçlarından biriyle
konuşuyorsunuz. Bu bir uçak gemisidir.
Kanal 2: Burası de Puget Körfezi Deniz Feneri. Karar sizin.
Şu yukarıya aktardığım konuşma size bugünlerde ABD/Pentagon'un
Türkiye, Ortadoğu ve Karadeniz hattı üzerindeki gidişatını
hatırlatmıyor mu?
Stratejisi bulanık, çevresini garip bir sis sarmış, kaptan köşkü
kavgalı bir gemi...
Başkalarına rotasını değiştirmesini, kendi iradesine uyulmasını
emrediyor, tehdit ediyor.
Fakat bütün bunlar onu kendi yıkımına da yol açacak bir çarpışmaya
sürüklüyor; sert kayalıklara yaklaştığının farkında mı emin
değilim.
Çünkü bir sınır var.
Her ülkeyi, her milleti oradan oraya sürükleyeceğin, devamlı
rotasını belirleyeceğin bir "gemi" sanmak, ne vahim bir
yanılgı!
ABD, Türkiye üzerinden şimdi bunu öğreniyor; öğrenecek, öğrenmeye
mecbur.
(Not: Marksist düşünürlerden Bertell Ollman'ın bir kitabında
karşılaşmıştım bu belgeyle. Ollman tabii bu konuşmayla Amerikan
"hür teşebbüs sistemi"nin kaçınılmaz yıkımına doğru ilerleyişi
arasında bir benzerlik kuruyordu. O da ayrı bir tartışma
konusu.)