Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

O gece en baştan başladık oradan devam edeceğiz

Vesayet rejiminin yarattığı ağırlık altında pestilimiz çıkmıştı, yorgunduk... Toplumsal özgüvenimizi kuşaklar boyu kum torbası gibi yumruklayan bir talim terbiyenin öğrencileriydik... Ecnebilerin elinde...

16 Temmuz 2018 | 4.979 okunma
Vesayet rejiminin yarattığı ağırlık altında pestilimiz çıkmıştı, yorgunduk...
Toplumsal özgüvenimizi kuşaklar boyu kum torbası gibi yumruklayan bir talim terbiyenin öğrencileriydik...
Ecnebilerin elinde oyuncak olmuş bir medyanın yalandan milli, yalandan evrensel, yalandan insancıl söylemlerini aşmakta zorlanıyorduk...
Bir ses sanki herkesin kulağına "başkalarını bırak, sen kendi hayatına bak!" diyordu; gençlerimize gerçekten öyle bir şey varmış gibi, "Dünya vatandaşlığı" öneriliyordu, kafamız karışıyordu...
Devlet mi?..
Okumuş yazmışlar için uzak durulacak bir şeydi; soğuktuk, soğutulmuştuk.
Doğrusu, devlet de halkın kendisinden soğuması için elinden geleni yapıyordu.
Halkın sevdiği başbakanı uyduruk suçlamalarla idam sehpasına göndermiş bir tarihten; Cumhurbaşkanlarının sıkıştıkları zaman hiç sıkılmadan gazetecilere "devlet orada, ona sorun" diye yaverlerini işaret ettiği alabildiğine sahte bir demokrasiden geliyorduk.
Uzun lafın kısası kırgındık.
Yavaş yavaş kıpırdanmaya başlamıştık ama iki adım ileri gitsek, görünmez eller bir adım geri itiyordu.
Milletçe tedirgindik.
Hepsi bir gecede geride kaldı!..
FETÖ'yü kurgulayıp Türkiye'nin üzerine salanlar ve son bir hamleyle onları 15 Temmuz deliliğine itenlerin herhalde hiç tahmin etmedikleri şeydi...
Silkindik...
Ayağa kalktık...
En önemlisi o ki...
BAŞTAN BAŞLADIK!
Eminim, hainler ve arkalarındaki pislikler, bunu akıllarından bile geçirmemişlerdir. Kırgınlık ve yorgunluğumuzun pekişeceğini düşünmüşlerdir.
O gece vatanın sadece bir kavram değil, sımsıcak, elle tutulur bir gerçek olduğunu bir daha ve bu kez çok derinden kavradık.
Devlete ve millete dair bize unutturulmaya çalışılan ne varsa hepsini zihnimize ve kalbimize geri çağırdık.
En BAŞTAN öğreniyoruz...
Yerimizi, yurdumuzu, ruhumuzu...
Öyle devam edeceğiz!

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Eğitime dair tarihsel ve güncel masallar 03 Mayıs 2024 | 282 Okunma Geçen yüzyıla bakmak... Ama nasıl? 02 Mayıs 2024 | 344 Okunma Çocuklar bizden ne öğreniyor? 30 Nisan 2024 | 218 Okunma Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar 29 Nisan 2024 | 430 Okunma Güllerin içinden geçmeyen yollar 28 Nisan 2024 | 73 Okunma