Komployu saklamak için çalışan komplocular,
uyduruk mesihçiler, ruhsuz spiritüalistler, etkileşim
manyağı astrologlar, cahil ezoterikler...
Sefil hayatlarını sosyal medyada kurdukları bilgelik vitriniyle
telafi edeceklerini sanan zavallılar...
Can sıkıntısının taşkın kötülükleri...
Kıyamet koparsa, kendi "küçük kıyamet"inden yırtacağını sanan
ve durmadan kıyameti çağıran gafiller...
Bilime tapan ve taptıkça aklını kaybeden putperestler...
Sadelikten söz edip duran gösterişçi "Yeni Çağ" yalvaçları...
Hepsi, hepsi sahnede artık!
Müthiş bir kalabalık...
Onlar konuştukça yaşadıklarımız bulutlanıyor.
Ama biliyoruz...
Çağ dönümlerinde...
Toplumların büyük dönüşümlere doğru hızla yol aldığı zamanlarda
kültürel atmosfer böyle bir hal alır.
Bizde pek bilinmeyen Rus düşünür Nikolay Berdyayev'in (
1874-1948) otobiyografisinde benzer bir tablo çizer: "Çarlık
Rusyasının son günleri ve devrimden hemen sonra okültizm,
spiritüalizm, kıyamet inancı ve sahtelik alıp başını
gitmişti. Kadınlar ve erkekler zihnen
aldatılmayı arzuluyorlardı. Hakikat nedir, sorusu kimsenin
umurunda değildi."
Berdyaev'in çizdiği tabloya bugün bir de sosyal medyanın
dalga dalga yayılan etkisini ekleyin, vehameti
anlayacaksınız.
İşin fenası yeryüzü gerçekten büyük bir komployla
karşı karşıya...
Pandemiyle tetiği çekilen, global enflasyon ve iklim mücadelesi
yoluyla ilerleyen yeni bir düzen inşası...
Ne var ki...
Alttan alta küreselci oligarşinin gücünü göklere
çıkartan; ulus devletlerin ve kitlelerin ellerinin
kollarının bağlı olduğuna inanmamızı isteyen komplo
anlatıcılarıyla nereye kadar ilerleyebiliriz?