"Hep geç saatte geliyorsunuz professore" diyor,
Halil.
Sık gittiğim lokantanın Arnavut garsonu.
Beş yıldır Venedik'teymiş...
Yaşını başını almış, sürekli okuyan, pek az konuşan, hele
sakallarını ak bürümüş biriyseniz, "professore"
olduğunuzu düşünüyor, başka bir ihtimali asla kabul etmiyorlar.
"Geç geliyorum" diyorum; "Çünkü
San Marco Meydanı'ndan geçmem gerek ve
gündüz saatlerinde tahammül
edemiyorum."
Yalandan yüzünü buruşturarak "Haklısınız, çok kalabalık oluyor"
diye karşılık veriyor.
"Öyle ama benim için asıl önemli olan şu ki, San Marco sadece
akşamları güzel..." Yüzü karışıyor.
Tam...