Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Ev başka, konut bambaşka

Yıllar sonra işte nihayet sonbahar gibi sonbahar... Trençkotumun yakalarını kaldırdım, alnıma düşen yağmur damlasını silmeden bıraktım. Fidanlığa girip turp fidesi gelmiş mi, sordum. Gelmemiş. Sonra...

17 Ekim 2021 | 118 okunma

Yıllar sonra işte nihayet sonbahar gibi sonbahar...
Trençkotumun yakalarını kaldırdım, alnıma düşen yağmur damlasını silmeden bıraktım.
Fidanlığa girip turp fidesi gelmiş mi, sordum.
Gelmemiş.
Sonra "şehir"den çıkıp kentin içine girmek içimden gelmedi.
Direksiyondaki ellerim ve gaz pedalındaki ayağım beni sanki kendiliğinden Kanlıca'ya indirdi.
Ziya Osman Saba'nın şiirlerini andırıyorlar diye kendimi tatlı tatlı kandırdığım evlerin arasından Boğaz kıyısına inip arabamı park ettim.
Otoparktaki gençler arkamdan bağırıyorlardı: "Abi biraz bizden de bahset! Bir de ellerimizle yapt-ı ğımız pekmezlerimiz var, onları da unutma!"

*** Ziya Osman...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Güllerin içinden geçmeyen yollar 28 Nisan 2024 | 10 Okunma Haftanın Notları: Uygarlığın köpek dişleri 27 Nisan 2024 | 92 Okunma İktisat değil, insan... 26 Nisan 2024 | 190 Okunma Ana muhalefet için gelecek nasıl gelecek? 25 Nisan 2024 | 330 Okunma Bu ‘ego’larla nereye? 23 Nisan 2024 | 453 Okunma