Malum şimdi gözler CHP'nin yerel seçim döneminde reklam ve
iletişim kampanyasını hazırlayanların üzerinde...
Söz konusu ekipten iletişimci Ateş İlyas Başsoy'un Sözcü'deki
söyleşisini dikkatle okumaya kalkıştım...
Ama daha en başta takılıp kaldım...
Neden mi?
Anlatayım...
Başsoy kapsamlı bir bakış değişikliği öneriyor; "CHP seçmeni
muhalefet esnaflığının etkisine girmiş, buraların gerçek sahibi
benim havası içinde; bu hava yenilirse, bütün seçimleri kazanırız"
diyor.
Onunla söyleşi yapan Sözcü yazarı Özlem Gürses ise anlamaya
yanaşmıyor.
Hemen şöyle karşılık veriyor.
"Ama bu seçmen yıllarca hakarete uğradı, öfke ve kırgınlık var."
Çünkü Gürses ve benzerleri siyasi aklın ezeli sahiplerinin
kendileri olduğuna öylesine eminler ki...
Kime "Göbeğini kaşıyan adam" dendiğini bilmez mi?
Yıllarca AK Parti seçmenine "bidon kafa" diye hakaret eden yazarla aynı gazetede yazdığını bilmez mi?
CHP Kadın Kolları başkanlarının AK Parti'ye oy veren kadınlara "beyinsiz mallar" dediğini bilmez mi?
Partinin başkan yardımcısının "Allah onlara akıl fikir dağıtmamış" derken kimleri kastettiğini bilmez mi?
"Hüloğğğ" ve "bilmem ne kılı" alçak alayların ne için üretildiğini bilmez mi?
Bilir elbet de, zerre umursamaz.
Gürses'in "hakaret" dediği şey CHP'nin seçim yenilgileridir aslında.
CHP seçmeni de öyledir, iktidarı ellerinden kaçırdıkları her seferinde bunu "hakaret" sayacak kadar derinden "seçkinci"dirler!
Güler misiniz, ağlar mısınız, bilmem ama şunu da not etmek isterim.
Yıllar boyu AK Parti seçmenine "makarnacı" dediler ya...
Bu kez İmamoğlu seçmene hediye paketine makarna kattı, kimsenin çıtı çıkmadı! *** Hiç şüpheniz olmasın, bu devran da hızla dönecek...
Kimbilir, belki o gün aynı reklamcılar dönüp patronlarına "üzerinize çektiğimiz parlak cilayı ne çabuk silip attınız, sizden ne köy olur, ne kasaba!" diyecekler.
Donuk kafaya parlak iletişim uzun sürmez!
Zaten o yüzden bu iletişimci tayfanın aklı fikri ve gözü muhafazakarların üzerinde...
Esas oraya dikkat etmek gerek!