Kıyısında oturduğum denize doğru eğiliyorum...
Denize bakmak bambaşka bir serüven.
Orada çünkü gökyüzü de var, dipteki dünya da...
Denize bakan insan, durgun suya bakan gibi kendine tutkun bir
narsist olamıyor; çünkü aksini göremiyor.
Denize bakmak, ötekini sevmeye
başlamak aslında...
Dipteki çakılların harelenişine bakmayı sevmem bundan belki...
Ve ufka; beni çağıran uzaklığa dalıp gitmem...
*** Eski
bir yazımın biraz düzeltilip kısaltılmış girişi yukarıdaki
satırlar...
2006 yılından...
Değerli bir okurum saklamış, geçen gün Telegram kanalıma aktardı ve
beni eski günlerime götürdü.
Yazım denize bakıp düşüncelere dalışımdan ibaret...