O kulları "huysuz" çocuklar için birkaç saatlik
tutukevi, "uslu" çocuklar için de yarış sahası
haline getirdiğimizin farkında mıydık? Hayır!
Ruhları öfkeyle doluyordu, anlıyor muyduk? Hayır!
Hayat gailesinin perişan ettiği ailelerde
kimsenin çocuklarla ilgilenecek mecali kalmadığını
anlamak istemiş miydik? Ne gezer!
Kent sokaklarının çocuklar için yavaş yavaş cangıla dönüştüğünü
gördük mü?
Yok!
Sonra engelli çocuğa okulda yapılan
eziyeti görünce dehşete düştük. Çok geç!
"Erken uyarı" sistemlerimiz çalışmayalı o kadar
uzun bir zaman oldu ki...