Günümüzün en yıkıcı
kaybı, mahcubiyet duygusu ve
utancın kaybıdır.
Nasıl iki kere iki dört ediyorsa, bu da o kadar açık.
Mahcubiyetin kaybı şu...
Yüzlerimiz ara ara pembeleşse, bakışlarımızı etraftan kaçırmaya
zorlayan bir duygu içimizi sarsa bile fark etmiyor; kaldığımız
yerden yolumuza devam ediyoruz.
"Öyle olmasaydı, iyi olurdu"
denmiyor mesela; "Olduysa oldu; keyfine
bak!" deniyor.
Sadece belediye başkanları ile danışmanları arasındaki
diyaloglardan bahsetmiyorum...
Çok yaygın bir eğilim artık; herkes birbirine bu tavsiyeyi(!)
veriyor; biz de içimizden "Amaaan, boşver!" deyip
geçiyoruz.