CHP siyasetinde gelenektir.
Kapalı kapılar ardında üç beş partiliyi toplar ve onlara "halk"
muamelesi yaparsın...
Zeytinburnu'nda partisinin düzenlediği toplantıda Deniz Baykal da
"buraya partili olarak gelmedim" deyip lütfetmiş: "Karşımdaki
herkesi siyasi kimliğini düşünmeden benimle eşit konumda
düşünüyorum."
Tabii dinleyenlerini uyarmayı da ihmal etmemiş: "Bu sefer
vereceğiniz oy çok kıymetli, sakın ha tapuyu kaptırmayın!"
Haksız sayılmaz! Yıllarca devletin, memleketin tapu
sahibiydiler.
Onca seçim yenilgisine rağmen tapu hep bürokratik oligarşinin
elinde kaldı; yani "devletçi-seçkinler" durumlarını korudular.
Baykal yeni anayasanın bu antidemokratik katakulliye son vereceğini
biliyor ve o yüzden telaş ediyor.
***
Deniz Baykal'ın (üzerinde durmaya değer mi, değil mi karar
veremediğim) bir de iddiası var: "İktidar partisinden olup da bu
anayasa taslağını doğru bulmayan, özel sohbetlerde bunu sık sık
dile getiren hukukçular" bulunuyormuş..
Şimdi AK Parti meclis grubu bir açıklama yapsa iyi olur diyeceğim
ama...
Ciddiye almaya değmez, diye karşı çıkacaksınız.
Eh, o da doğru!