"Sıcak iklimlerin akşamlarında, bizim sabahlarımızda duyulan
neşe vardır, daha doğrusu, hayata, rahata giriş
keyfi vardır...
Gözlerinizin çiğ ışıktan ve göğsünüzün nefes darlığından
kurtulacağını düşünerek bir şeyler yapmak, bir zevke hazırlanmak
istersiniz. Ben de emir erine dam üstünde nargilemi hazırlatmıştım,
kahvemi bekliyordum; birden avluya dört atlı girdi, dört silahlı
Bedevi...
Bu dediğim tarihte Sultan Hamid'in
Suriye'deki çöl çiftliklerinden
birinde müdürdüm. O zamanlar böyle yerlere
subaylardan kâhya, askerlerden korucu gönderilirdi..."
*** Hadi
bakalım...
Madem yine pazar gününe
geldik...