Mademki, AKPM'nin bu şanssız, talihsiz ve
yanlış kararı çıktı gelin nalına ve mıhınavurarak
bir değerlendirmede bulunalım.
Öncelikle belirteyim. Ben Avrupa'yı, AB'yi nihai hedef
görmemiz gerekir diyenlerdenim. Bunu yıllar yılıdır
yazıyorum.
Türkiye 'gerçeği' bunu gerektiriyor.
Osmanlı'dan beri gelen tarih bunu dayatıyor.
Gelin görün ki, şimdi, daha çok anlıyorum, Avrupa'nın
Türkiye ile bir sorunu var. AB, asla ve
asla Türkiye'yi kendi içinde istemiyor.
Kültürel ve tarihsel nedenler doğuruyor bu tutumu. Şimdi
onların üstüne siyasal nedenler eklendi.
Fakat 'şimdi'yi paranteze almakta beis yok.
Bir Avrupa, bir AB düşünün, Türkiye
ile 60 senedir müzakere yürütüyor ve hâlâ
yürütüyor.
Ve bugün gerisin geri gidiyor Türkiye ile olan ilişkiler.
Böyle bir duruma bakıp, hayır Avrupa Türkiye'yi
istiyor demek mümkün mü?
İsteyen desin, gerçek benim söylediğimdir.
Hele İslamofobinin dağı taşı tuttuğu, yabancı
düşmanlığının başını alıp gittiği bir dönemde Avrupa'dan
Türkiye'ye yakınlık beklemek olmayacak duaya amin demekten öteye
gitmez.