Henüz sonbahar gelmedi. Ama günler kısaldı. Epeyce kısaldı.
Hayatın en hoş anlarından biridir: başınızı kaldırırsınız, dışarıda
akşam olmuştur. Bir mevsimin bittiğini, bir başkasının başladığını
o zaman fark edersiniz. Hayat adeta kapınızı çalmıştır. Henüz orada
değiliz. Günler ışıklı ve sıcak. Gene de akşam daha erken iniyor.
Yaz güneşinin çıldırtıcı, kör eden parlaklığı yerini sonbaharın
'akıllı toprağı'na ve olgun ışığına bırakıyor.
Bir süre sonra yağmurlar başlayacak. Sonra nefis bir sonbahar.
Serin sabahlar. Serin gün. Ama daha var oraya. Muhtemelen eylül
ayını da gene yaz sıcaklığında geçireceğiz. Bu arada yapraklar
düşer. Hep aynı şeyi düşünürüm. O kadar çok renk var ki üstlerinde,
ağaçlar taşıyamayıp yapraklarını birer birer bırakıp
hafifliyor.
Bugün 1 Eylül... Eylül tabii ki sonbahardır. Ama başka hiçbir aya
benzemez, kendi başına mevsim olan bir aydır eylül. Tıpkı haziran
gibi. Kendi sırlarını, kendi coşkularını, kendi duyarlılığını
içinde saklar. Onu anlamak kat kat yapraklarını açmak, günlerini
teker teker yaşamak, birer birer ayıklamakla mümkün. Yaz ve
sonbahar, ışık ve kuytu ondadır. Bin bir tat ve lezzetle gelir. Bir
de boşalan kıyılar, genişleyen gök, iyice büyüyen sararmış, sonra
yavaşça kararacak ovalar. Uzaktan gelen is kokuları... Ve yeniden
şehirlerin saltanatı...
Bugün, 1 Eylül günü 60 yaşıma giriyorum. Yarım asrı geride
bıraktığımdan bu yana da on yıl geçti. Attila İlhan'a 'abi,
şiirdeki ellinci yılınız' dediğimde 1995'te, 'vay canına, 'nısf'ün
nehar' demişti. Evet, o 'nısf'ün nehar'ı on yıl aştım. Ve o
konuşmayı yaptığımızda, İstanbul'da, Attila Abi, yaş olarak yarım
yüzyılı yirmi yıl aşmıştı 70'indeydi.
Kırk yaşıma girdiğimde de bunu ona söylemiştim. 'Ben o yaşlarda
biraz karamsarlaşmıştım' dedi. Bilmez miydim, 'yaş kırktan yukarı'
diye bir şiiri vardı. Bense o yaşı çok merak ediyordum. Yakın
çevremde hep 'kırktan evvel, kırktan sonra' diye bir laf
dolaştığından. Oysa 40'la 50 arasını harıl harıl yaşadım. 50-60
arası ise hayatımın en güzel on yılı oldu. Şimdi 70'i merak
ediyorum.
Her ne kadar tam da bu günlerimi düşünerek Dünya Sağlık Teşkilatı
yeni bir yaş çizelgesi yayınladı ve 60 yaşı 'genç yaş' saydıysa da
içimde bazı duygular var. Bir şeyler bana zamanımı daha farklı
kullanmam gerektiğini, önceliklerimi daha farklı şekilde düzenlemem
gerektiğini duyumsatıyor.