Atatürk konusundaki tartışmada benim veya bana benzer, benimkine
eş bir konumda bulunan bir başka kişinin ne söylediği hiç önemli
değil. Çünkü hepimiz aynı düzeydenkonuşuyoruz. Bizler sivil
insanlarız. Hepimiz farklı görüşlerde olacak, yazıp tartışacağız.
Birimiz diğerine görüşümüz bakımından üstün değiliz.
Gel gelelim, bu tartışmaların belli bir üslup seviyesinde olması
gerektiğini daha önce belirttim. Atatürk sonrası Kemalizmi çok
eleştirmiş birisi olmama karşın onun düşüncesinin izini sürdüğümü,
görüşlerini farklı açılardan bakarak yorumladığımı, eylemini
anlamaya çalıştığımı da vurguladım. Tarihin düz giden çizgisini
bükebilen iradesinin karşısında şaşırmamak, yeri geldiğinde hayran
olmamak imkânsızdır. Katılırsınız görüşüne katılmazsınız, bu, dile
getirdiğim durum ve sonucu değiştirmez. Neredeyse otuz yıldır bu
işle uğraşıyorum, bunları yazıyorum.
***
Saçma sapan konular ve yerlerde sürünen üslup ve tavırlar devreye
girmedikçe, sivilinsanlar arasında bu güzel bir tartışmadır. Fakat
son günlerde iş başka noktalara savruldu. İki önemli adım
atıldı.
Birincisi, Atatürk konusunda manasız sözler eden, köy kahvesi
dedikodusunu aşmayan bir üslupla konuşan, hiçbir bilimsel zemine
oturmayan kişiler bu açıklamalarından ötürü tutuklandı.