Ülkemizde en yaygın ölüm nedenlerinden biri olan kalp ve damar
hastalıklarının önüne geçmek ve kalp sağlığını korumak için önceden
tedbir almak önemlidir.
Uzun yıllar sağlam bir kalp ile mutlu yaşamanın yolu, genç
yaşlardan itibaren düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı ve dengeli
beslenmek, kontrolsüz kilo almaktan kaçınmak ve stresten uzak
durmaktan geçer. Ayrıca sigara ve alkol gibi alışkanlıklardan uzak
durmalı, bu tür bir bağımlılık var ise gerekirse kurtulmak için
yardım alınmalıdır.
Ancak yüksek tansiyon ve kolesterol, genetik kalp rahatsızlığı ve
şeker hastalığı olan kişilerin kendilerine daha çok dikkat etmeleri
gerektiğinin altını da çizmemiz gerekir. Kalp ve damar hastalığının
40'lı yaşlarda oluştuğu düşüncesi toplumda yaygın olmasına rağmen,
günümüz yaşam koşullarında kişilerin iş ve ev arasında mekik
dokuyan yaşamları, giderek asosyal olma, spordan uzak bir hayat,
özellikle gençlerin bilgisayar başında gereğinden fazla vakit
geçirmesi ve sağlıksız beslenmeleri; obezite ve bazı metabolik
hastalıklara neden olmaktadır.
Yüksek kolesterol ve şeker hastalığı gibi kalp sağlığı yönünden
riskli durumların görülme oranı gençlerde de artmaktadır.
STRESTEN UZAK DURUN
Modern toplumun hastalığı olarak tanımlanan stres aslında hayatın
gerçeklerinden biri ve bizim stresten maalesef kaçışımız oldukça
zor. Ancak madem stresten kaçamıyoruz, o halde stresle başa
çıkabilmeyi öğrenmemiz gerekli. Stres altındaki kişilerde genelde
kan basıncında artış, kalp atışında hızlanma ve damarlarda
sertleşme görülür. Yalnızca kalp rahatsızlıkları değil, hemen hemen
bütün hastalıkların temelinde yatan sebeplerinden biri olan stresin
yanında sigara ve alkol tüketimi de mevcut durumun daha kötü bir
hal almasını sağlar.
SAĞLIKLI BESLENIN
Bunun için hazır gıdalardan, trans yağ ve yüksek şeker tüketiminden
uzak durup doğru yağları tercih etmekle başlayabilirsiniz.
Kalp ve damar hastalıkları; sağlıklı beslenme ile birlikte, yaşam
tarzındaki değişiklikler ve doktorunuz tarafından belirlenen tedavi
ile önlenebilir. Kalbiniz için daha çok sebze ve meyve tercih edin,
posa tüketiminizi artırın, proteini dozunda ve kaliteli alın,
kolesterole sınır belirleyin.
Beyaz ekmek yerine, tam tahıllı besinleri gönül rahatlığıyla tercih
edebilirsiniz.
TRANS YAĞDAN UZAK DURUN
Margarin ve kızartmalarda bulunan trans yağlar iyi kolesterolünüzü
düşürürken, kötü kolesterolünüzü yükseltir. Bu da kalp
rahatsızlıklarına davetiye çıkartır. Tercihlerinizi zeytinyağı,
fındık yağı gibi sağlıklı yağlardan yana yaparken, market
alışverişlerinizde mutlaka ürün ambalajlarını kontrol edin.
KAHKAHA ATIN
Gülmek, aslında yapılabilecek en basit egzersizdir. Ayrıca yapılan
araştırmalar, 10-15 dakika boyunca gülerek 50 kalori
yakılabileceğini gösterdi. Gülmenin faydalarını araştıran benzer
araştırmalar; gülme esnasında stres hormonu seviyesinin düştüğünü,
iyi kolesterol (HDL) seviyesinin arttığını gösterdi.
DÜZENLI SPOR YAPIN
Beslenme uzmanlarının tavsiye ettiği düşük kalorili Akdeniz diyeti
içerisinde yer alan gıdalara destek olarak kalbiniz için en iyi
olanı tercih edin ve haftada en az üç gün spor yapın ya da günde 30
dakikalık yürüyüşlerle kalp sağlığınıza olumlu yönde fayda
sağlayın.
Bilinen bir gerçek var ki, metabolizmanız 40 yaşından sonra
yavaşlamaya başlar ve bu da kilo artışlarını, özellikle bel
çevrenizdeki yağlanmayı beraberinde getirir. Çok geç olmadan siz de
gençken önleminizi alın ve sağlıklı beslenmenin yanında düzenli
egzersiz programı ile kilo artışlarına savaş açın. Belli bir yaştan
sonra yapılan aşırı yoğun egzersizler kalbi yorabilir ve hatta bu
ağır egzersizler kalp rahatsızlıklarının altında yatan sorunları
tetikleyebileceğinden kalp sorunlarını ortaya çıkarabilir.
HAYATI YAVAŞLATIN
Uzun ömürlü olmak için kalbinizi fazla yormamanız, yoğun stres ve
koşuşturmadan uzak kalmanız lazım. Yaşam temponuzu biraz daha
yavaşlatmanız gerekiyor.
Nabız atışını hızlandıracak etkilerden uzak durun. En önemlisi de
doğru nefes alın!
Doğru nefes; kalbinizi yormaz, dinlendirir.
Bu noktada kendinize vereceğiniz en önemli hediye, yogaya başlamak
olabilir.
SIGARAYA HAYIR!
Sigara içenlerde kalbi besleyen damarlarda daralma görülür, kandaki
akışkanlık azalarak, pıhtılaşma oluşumu artar. Ayrıca kan
damarlarının esnekliğini kaybetmesi sonucu kan basıncı dengelenemez
ve hipertansyon (yüksek tansiyon) ile yüzleşirsiniz.
Unutmayın, sigarayı bırakmak şüphesiz kalbinizi korumak adına
atabileceğiniz en önemli adımdır.
SOSYALLEŞIN
Araştırmalar gösteriyor ki, yalnız kalmak, asosyal olmak; kalp
sağlığı açısından olumsuz etkiler yaratıyor. Ruh ve beden
sağlığınızı koruyarak kalbinizin de sağlıklı atmasını
sağlarsınız.
KALBİNİZ İÇIN AŞIK OLUN!
AŞIK olmak, mutluluk hormonu endorfin salgılanmasını sağlar ve
kalbinize iyi gelir. Aşık olduğumuzda beynimiz kalp atışımızı
hızlandıran ve bize oldukça keyiflendiren phenylethylamini üretir.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; kaliteli bir cinsel yaşam,
partnerinizle aranızda güçlü bir bağ kuran keyifli bir yol olmakla
beraber, aynı zamanda kalp sağlığınızı da iyileştirir. Kaliteli bir
cinsel aktivite, kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan ve stresi
azaltan endorfin hormonu başta olmak üzere pek çok kimyasalın
üretimini artırıyor. Bu da kişinin rahatlamasını, vücut
fonksiyonlarının düzenli çalışmasını sağlıyor ve kişinin
kardiyovasküler sağlığı için oldukça faydalı oluyor.
DAHA GENÇ GÖSTERIR
Düzenli bir cinsel hayat ile bağışıklığınızı koruyan bazı maddeler
daha fazla salgılanıyor. Daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürmenize
yardımcı olmakla birlikte, yapılan araştırmalar gösteriyor ki;
cinsel hayatları düzenli çiftler oldukça dinç ve daha genç
gösteriyor. Karşılıklı beğeni de psikolojik yönden özgüveninizin
artmasını sağlıyor. Cinsel ilişki, oldukça etkili bir kardiyo
egzersizi olarak kabul edilir; 20 dakika yaklaşık 1 km. yürüyüşe
eşit sayılır. Kapalı spor salonlarında saatlerce vakit geçirmek
sizin için sıkıcı ise, partnerinizle baş başa biraz vakit
geçirebilirsiniz. Çünkü cinsel ilişki, kan basıncınızı düşürmeye,
diyabet riskinizi azaltmaya ve kalbinizi güçlendirmeye yardımcı
olur. Düzenli ve sağlıklı bir cinsel hayat kalp krizini azaltıyor.
Yapılan bir çalışmada orta yaştaki erkeklerin uzun dönemdeki cinsel
aktiviteleri takip edilmiş ve haftada iki veya daha fazla cinsel
ilişkiye girenlerin kalp krizi geçirme riskinin ayda bir ya da daha
az girenlere oranla daha düşük olduğu belirlenmiştir.