Daha deprem felaketinin yaralarını saramadan bir de sel felaketi
yaşadık. Ardı ardına yaşadığımız felaketler nedeniyle hepimizin
kaygı seviyesi yükseldi. Sürekli "Başımıza bir felaket gelir mi
acaba?" sorusu beynimizi meşgul ediyor. Şahit olduklarımız göz
önüne alındığında normal bir süreçten geçiyoruz. Ancak aşırı kaygı
fiziksel sağlık sorunlarını tetikleyebilir. Bu nedenle kaygınızı
kontrol altına almayı öğrenmeniz gerekir.
FİZİKSEL BELİRTİLERLE GÖRÜLÜR
Aşırı kaygı hali yani anksiyete, sinirlilik, huzursuzluk, dikkat
dağınıklığı, diş sıkma gibi duygusal belirtilerinin yanında ağız
kuruluğu, mide bulantısı ve terleme gibi fiziksel belirtilerle
birlikte görülür. Kişiye göre değişse de çok yüksek kaygı seviyesi
normal yaşamı zorlaştıran fiziksel belirtileri de ortaya
çıkarabilir. Derin kaygı, baş dönmesi ve ishalden nefessiz
kalmanıza neden olan kalp çarpıntılı paniğe kadar her şeyi
tetikleyebilir ve bu belirtiler gerçekten kötü bir şeyler olacağı
korkusuna neden olabilir. Aslında sorun fiziksel belirtiler değil.
Bunlar vücudun kaygıya verdiği yanıt. Bu belirtilerin tehlikeli
olmadığını bilmeli ve başa çıkmayı öğrenmelisiniz.