Genç kız her şeyden şikâyetçiydi.
Hayat, çok zordu ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten
yorulmuştu. Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu
karşısına.
Genç kızın bu yakınmaları
karşısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye
niyetlendi…
Bir gün onu mutfağa götürdü. Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu. Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca, bir cezveye bir patates, diğerine yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdekleri koydu. Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye başladı. Genç kız, hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karşılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu.
Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı.
Babası onun ısrarlı sorularına cevap vermedi.
Yirmi dakika sonra, adam, cezvelerin altındaki ateşi kapattı.
Birinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabağa koydu. İkincisinden yumurtayı çıkardı, onu da bir tabağa koydu. Ardından son cezvedeki kahveyi bir fincana boşalttı.
Kızına dönerek sordu: “Ne görüyorsun?”
“Patates, yumurta ve...
Bir gün onu mutfağa götürdü. Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu. Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca, bir cezveye bir patates, diğerine yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdekleri koydu. Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye başladı. Genç kız, hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karşılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu.
Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı.
Babası onun ısrarlı sorularına cevap vermedi.
Yirmi dakika sonra, adam, cezvelerin altındaki ateşi kapattı.
Birinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabağa koydu. İkincisinden yumurtayı çıkardı, onu da bir tabağa koydu. Ardından son cezvedeki kahveyi bir fincana boşalttı.
Kızına dönerek sordu: “Ne görüyorsun?”
“Patates, yumurta ve...