Gece yarısı otobanda arıza yapan
Murat 124’ün şoförü Temel, o sırada yoldan geçmekte olan bir
Ferrari’yi durdurur ve kendisini benzinliğe kadar götürmesini rica
eder. Murat’ı Ferrari’nin arkasına bağlarlar. Ferrari’yi kullanan
"yalnız, ben hızlı şoförüm" der ve ekler: “Eğer fazla hızlanırsam
selektör yap ben de yavaşlayayım…”
Çıkmışlar yola. Bir süre sonra
Ferrari gaza basmaya başlar, 60, 80, 100... derken Murat arkadan
selektör yapar.
Ferrari durumu hatırlar ve yavaşlar. Bir kere, iki kere... derken bizimkilerin yanından bir Porshe fişek gibi geçmesin mi? Ferrari’nin sahibi öyle bir sinirlenmiş ki; aklı başından gitmiş ve basmış gaza, hız göstergesi 250-300 kilometreye kadar çıkmış, Porshe ile başa baş giderlerken, korkudan fenalık geçiren Temel de aracından durmadan selektör yakmaya başlamış. Helikopterle gözetim yapan trafikçiler, bunları görmüş. Heyecanla telsizden bilgi vermeye başlamış: “Bir Ferrari bir de Porshe yarışa girmişler. İşin tuhafı arkadaki Murat 124 de on dakikadır selektör yapıp yol istiyor!..”
Ferrari durumu hatırlar ve yavaşlar. Bir kere, iki kere... derken bizimkilerin yanından bir Porshe fişek gibi geçmesin mi? Ferrari’nin sahibi öyle bir sinirlenmiş ki; aklı başından gitmiş ve basmış gaza, hız göstergesi 250-300 kilometreye kadar çıkmış, Porshe ile başa baş giderlerken, korkudan fenalık geçiren Temel de aracından durmadan selektör yakmaya başlamış. Helikopterle gözetim yapan trafikçiler, bunları görmüş. Heyecanla telsizden bilgi vermeye başlamış: “Bir Ferrari bir de Porshe yarışa girmişler. İşin tuhafı arkadaki Murat 124 de on dakikadır selektör yapıp yol istiyor!..”
Otomobil sporlarıyla alakam
fıkradaki Murat 124’ün şoföründen hallice. Korkarım ben hızdan,
trafikten, arabadan tırdan kamyondan… Da… Rallide işim ne? E ama bu
Dünya Ralli Şampiyonası!.. 13-16 Eylül’de ülkemizde, dünya çapında
bir organizasyon gerçekleşti, WRC Türkiye’ye sekiz yıl aradan sonra
geri geldi… Okurlarımı bilgilendirmek en birinci en öncelikli
vazifemiz. Sırf sizler için korka korka gittim, yerinde inceledim,
onca tozu toprağı sizler için çektim…
Pırrfff… Tozlu bi şey bu belli de
hadi beraber bakalım neymiş bu ralli. Henry Ford; “Otomobil
yarışları, ikinci otomobil üretildiğinde çoktan doğmuştu” dese de,
ilk ralli 1911 Monte Carlo Rallisi ile başlamış oradan dünyanın her
yerine sıçramış.
Herhangi bir showroomdaki araçlarla bire bir aynı görünen otomobiller, pek tabii ki motorları, yürüyen aksamları ve diğer teknik detaylarıyla çok farklı performanslar sergilemek üzere yeniden tasarlanmışlar. E hâliyle ucuz değiller, ayy, sponsorları ter bastı; bir ralli aracının bütünüyle hazır hâle gelmesi beş yüz bin avro civarı. Lastikler, yedek parçalar, yakıt fiyata dâhil değilmiş; fiş almazsak ne olur kardeş?
Herhangi bir showroomdaki araçlarla bire bir aynı görünen otomobiller, pek tabii ki motorları, yürüyen aksamları ve diğer teknik detaylarıyla çok farklı performanslar sergilemek üzere yeniden tasarlanmışlar. E hâliyle ucuz değiller, ayy, sponsorları ter bastı; bir ralli aracının bütünüyle hazır hâle gelmesi beş yüz bin avro civarı. Lastikler, yedek parçalar, yakıt fiyata dâhil değilmiş; fiş almazsak ne olur kardeş?
Ralli, en zorlu motor
sporlarından biri.. Diğerlerinin aksine parkur veya etaplarda
otomobiller aynı anda değil, belli aralıklarla çıkarak süre
üzerinden yarışıyorlar. Yarış için özel etaplar kuruluyor ki WRC
Türkiye için de Marmaris’te bu özel etaplardan kurulmuş. Her
otomobil bu güzergâhta süre yapıyor. Start alan ekipler, özel
etaplar hariç, tüm trafik kurallarının yanı sıra sporun kendine
özgü kurallarına da uymakla yükümlü. Ralli, genel kanının aksine
bir hız sporu değil; ekibin teknolojiyi de kullanarak doğaya karşı
verdiği bir dayanıklılık mücadelesi. Formula 1 izleyicileri ralliyi
nispeten yavaş bulabilir belki. Fakat genel olarak ralli Formula
1’den daha çekici ve heyecan verici geliyor. Çünkü araçlar gerçek
hayata daha yakın. “Pist sürücüleri aynı köşeyi binlerce kez görür,
ralli sürücüleri binlerce köşeyi tek seferde görür” sözü yeterince
açıklayıcı sanırım…
Dünya hayran
kaldı…
Yemyeşil çam ormanları ve arka
planda masmavi denizi tüm güzelliğini kucaklayan harika
manzarasıyla toplam uzunluğu 317 kilometre olan 17 özel etap,
dünyanın en hızlı pilotları, 22 ülkeden 58 otomobil, 48'i Türk 116
yarışmacı… WRC tarihindeki en unutulmaz mücadelelerden birine sahne
olan Türkiye Rallisi, zorlu etaplara sahipti. Diğer ülkelerde
ezberledikleri etapları tekrar etmeye alışık ekipler tamamen yeni
bir parkura yarış öncesinde biraz mırın kırın etse de İngiliz
gazetecinin tespiti güzeldi: “Şimdiye dek yarıştığınız etaplar
‘Oğlan’ etabıydı, Türkiye ise ‘Erkek’ etabı…”
Her türlü sürprize gebe, tozlu,
mıcırlı, zaman zaman taşlı, kaygan yollarda hiç alışık olmadıkları
bir mücadeleye giren pilotlar, yarış sonrasında memnuniyetlerini ve
hayranlıklarını defalarca tekrarladı.
Dünya Ralli Şampiyonası takvimine
sekiz yıl aradan sonra Türkiye’nin de dâhil olması ülke prestiji
açısından oldukça önemli. 150 ülke, 133 kanalda, 800 milyon kişi
ralliyi ve Marmaris’i canlı izledi. Elli binden fazla turist
izleyici geldi. Bir milyondan fazla kişi sosyal medya hesaplarından
paylaşım yaptı. Denize sıfır koşulan etapları 50'den fazla tekne
izledi.
14 Temmuz’da
kararlaştırılmıştı
Bu noktada
Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) başkanı
Serkan Yazıcı’nın katkısı büyük. Kendisi de önemli bir pilot ve
spor adamı. Son derece coşkulu ve bu spora tutkulu. Ayrıca iş
adamı; hatırlarsanız, ki unutmak namümkün 15 Temmuz darbe
girişiminde hainler Cumhurbaşkanımızın Marmaris'te kaldığı otele
baskın yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “15 dakika
daha kalsam ölebilirdim” dediği Marmaris'teki otelin sahibi Serkan
Yazıcı. O gece hakkında tekrar konuşmak istemese de, darbe
girişiminin bir gün öncesinde 14 Temmuz’da Cumhurbaşkanımızın
kendisine dünya ralli şampiyonasını tekrar Türkiye’ye getirmesini
söylediğini aktarıyor. Bu bağlamda da Ralli Türkiye’nin Sn. Yazıcı
için anlamı büyük... Ertesi gün yaşananlar, akabindeki zorlu süreç,
hazırlıklar, zor alınan onay, sekiz yıl aradan sonra ülkemize geri
gelmesi, bin beş yüz kişilik dev bir organizasyon, ödüllerini
Cumhurbaşkanımızın elinden alan pilotlar ve FIA yetkilileri
tarafından ‘kusursuz’ olarak nitelendirilmesi... Bu, başarının
haklı gururu...
WRC Türkiye, sportif önemi bir
yana; turizm, ilişkiler ve kirli eller tarafından hakkımızda
yürütülen olumsuz algı operasyonlarını yerle bir etmesi açısından
da oldukça önemli ve etkiliydi. Misal, geçtiğimiz beş yılın Dünya
Ralli Şampiyonu Fransız pilot Sebastian Ogier, Türkiye'nin WRC
takvimine eklenmesine karşı çıkmıştı. "Türkiye'de siyasi durum çok
karmaşık. Oraya gitmek istemiyorum, oraya gitmenin akıllıca
olduğunu sanmıyorum" diyen Sebastian ve benzerleri, ralli bitiminde
minnet, takdir ve hayranlık duygularıyla ülkemize veda etti…
Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) Başkanı hayran kaldığı
Marmaris’ten yer almaya karar verdi. Dahası da var tabii ama
fazlası magazine girer bu kadar yeterli…
Ralli, mekanikle bilincin
birleşimi
Marmaris halkının da ev sahipliği takdirlikti. Aslında endişelenmedim değil; hani karate filminden çıkınca beliren uçan tekme atma isteği benzeri acep bizimkilerde de ralli izleyip hız yaparlar mı diye. Herkes gayet olgun ve ilgiliydi… Zaten ralli izlenimlerimde benim için en vurucu noktalardan biri; TOSFED Başkan Yardımcısı Nisa Bozkurt Ersoy’la sohbetimiz esnasında idi. Ralli, bir ulaşım aracı olan otomobille insanın, mekanikle bilincin birleşmesi. Doğayla rekabet, pilotaj, ekip çalışması, disiplin işi. Bittabi konsantrasyon ve Fizik işi. Fizik… Fizik kanunları… Hatırladık mı? Hani şu uzmanlar tarafından hesaplanıp ölçüp biçip konan hız limitlerine uymayanlar. Viraja gazı kökleyerek girip merkezkaç kuvvetine direnenler, fizik kurallarına isyankârlar. Ralli gösteriyor ki; öylesi zor şartlarda ve o denli yüksek hızlarda dahi emniyetli sürüş mümkün. Nasıl? Fizik ve trafik kurallarına uyarak!.. İbretlik...
Ha unutmadan şampiyonanın açılış
gösterisi şehir içinde yapıldı. Pilotlar, yüksek hızda drift
(arabayı yan yan kaydırmaca) yaptı. Bir döner kavşak etrafında fır
fır döndüler. Millet alkışlarken benim tepki “Öff, lastik koktu
yeaa!” olsa da, dikkat kesile buraya! Yolda, caddede, sokak
aralarında yarışıp otobanda drift yapıp durmayın! Onlar kendilerini
biliyor… Otomobil sporlarına meraklıysanız federasyonun yetenek
keşfetme projesi ‘TOSFED Yıldızını Arıyor’a başvurun. Bu proje, 25
yaş altı genç sürücüleri caddeler yerine pistlerde yarışmaya teşvik
ediyor. Hem yetenekli sporcular keşfetmek, hem de otomobil
sporlarına ilgi uyandırmak üzere hayata geçirilen ve bu yıl
ikincisi düzenlenen projeye 14'ü kadın olmak üzere 263 kişi
başvurmuş. Elemeyi geçenlere, özel ralli araçlarıyla ücretsiz
eğitim veriliyor, geleceğin şampiyon pilotları yetiştiriliyor.
Meraklıysanız federasyonun sitesine bi bakın, arayın, elemelere
katılın, orada burada cayk cuyk insanların hayatını riske atmayın!
Sosyal mesaj verecektim yine kendime hâkim olamadım...