Hâlinden yoksul olduğu anlaşılan
bir adam, deniz kenarında oltayla balık tutuyordu.
Tesadüfen oradan geçmekte olan ülkenin hükümdarı bu gariban adamla ilgilendi ve ona,
“Oltana ben burada iken ilk takılan şey ne olursa sana onun ağırlığınca altın vereceğim” dedi.
Tesadüfen oradan geçmekte olan ülkenin hükümdarı bu gariban adamla ilgilendi ve ona,
“Oltana ben burada iken ilk takılan şey ne olursa sana onun ağırlığınca altın vereceğim” dedi.
Biraz bekledikten
sonra oltaya takıla takıla ortası delik bir kemik takıldı.
Hükümdar balıkçıya, “Ne yapalım, şansın bu kadar, oltana ağır bir
şey takılmadı” diyerek alıp sarayına götürdü. Saraya varınca
adamlarına, balıkçıya ‘elindeki kemiğin ağırlığınca’ altın
vermelerini...