Dün bir hayli stresli bir gündü. Yağmur yağınca İstanbul
taksilerine bir hâller olur, bilenler bilmeyenlere anlatsın,
şekerler eriyorlar, ara ki bulasın. Bulduğun da bir bahaneyle
reddeder almaz seni. Soğuk, acelem var; ıslanmış kedi enceği gibi
kalakalmışım sokaklarda, canhıraş bir taksiye attım kendimi. Adresi
söylediğimde taksicinin “yeaa, trafik çok o tarafta” tripleri, sert
gaz frenler, birtakım artistlikler, asabi hareketleri beni daha da
gerdi. Hah, zaten araba fobim var, zaten evhamlıyım, ha bir de ilaç
yetiştirmeye çalışıyorum acil annemi aramalıyım. Aaa! telefonumun
şarjı bitmiş!
Denize düşen yılana sarılır misali, topladım bütün cesareti; şoföre
“Telefonunuzu kullanabilir miyim?” dedim. Önce dikiz aynasından
imalı bir bakış fırlattı, “hep aynı ayaklar” diyerek telefonunu
uzattı. Bana ha!? Zaten gıcık olmuşum sana!.. El mahkûm ses etmedim
annemi aradım, diyeceğimi dedim, telefonu adama uzatacağım… O da
ne? Ekranda annemim adı. Annem? Taksici? Telefon? N’ooluyo??...
Allahtan ‘Xxx teyze’ diye kayıtlı. Olsun, adama fena kurulmuşum
zaten, beynim ısındı! “Annemin telefonu sizde ne arıyor
beyefeeendiiii?” Cevap; “ananı bana mı soruyorsun?” oldu.
Sessizlik… sessizlik. Sessizlik… Allaaaahh!! Bir kargaşa bir toz
bulutu… Sonrasını hatırlamıyorum hâkim bey!..
Neticede öğrendik ki taksicinin bir suçu yok. ‘Telefon numarası
sorgulama programını’ cep telefonuna indirmesi dışında. Kim arıyor,
Cia gibi uygulamalar var, hatta belki de çoğunuzun telefonunda şu
anda. Arayanı bilmek, bilmediğin numarayı ücretsiz sorgulamak için
güya bu uygulamalar. Ancak siz bu uygulamaları telefonunuza
indirdiğiniz anda, yalandan bir izin talep etse de, onay verseniz
de vermeseniz de, rehberinizde tüm ‘kayıtlı numara ve isimleri’
kendi veri tabanına, başkaları sorgulayınca görüntülemek üzere
kaydediyor.