"Yanlış hesap Bağdat'tan döner" atasözü
yıllar, yıllar öncesinden iki tüccarın hikâyesine
dayanır.
Yıllaar yıllar önce… Dünyanın en
büyük ve en eski alışveriş merkezi, 560 yıllık Kapalıçarşı… O
zamanlar çarşıya kervanlar gelir, tüccarların siparişleri kumaş,
kürk, baharat neyse dağıtılır sonrasında da tüccarlardan paraları
tahsil edilirmiş…
Yine bir alışveriş sonrasında, tüccarın biri hesap yaparken hesap hileleri ile kervancıyı beş yüz altın içeride bırakır. Hesaptaki yanlışlığı anlayamayan kervancı Bağdat-Hicaz ve Mısır seferine çıkar. Tüccar da, “Şimdi bu Mısır’dan altı yedi ayda zor döner, ben de bu parayı işletirim” diye keyiflenir…
Kervancı yol uzun, zaman bol bütün hesapları tekrar tekrar inceler. Tüccarın yaptığı hileyi anlar. Kervan Bağdat’a girmek üzereyken, kervanı oğlu ve güvendiği bir kişiye emanet eder, “Siz beni Bağdat’ta bekleyin” der ve dörtnala İstanbul yoluna koyulur…
Yolda, “Bu adam bu parayı hemen öyle vermez” diye düşünüp bir plan kurar. İstanbul’daki dostlarından plan için yardım ister.
Ertesi gün tüccarın...
Yine bir alışveriş sonrasında, tüccarın biri hesap yaparken hesap hileleri ile kervancıyı beş yüz altın içeride bırakır. Hesaptaki yanlışlığı anlayamayan kervancı Bağdat-Hicaz ve Mısır seferine çıkar. Tüccar da, “Şimdi bu Mısır’dan altı yedi ayda zor döner, ben de bu parayı işletirim” diye keyiflenir…
Kervancı yol uzun, zaman bol bütün hesapları tekrar tekrar inceler. Tüccarın yaptığı hileyi anlar. Kervan Bağdat’a girmek üzereyken, kervanı oğlu ve güvendiği bir kişiye emanet eder, “Siz beni Bağdat’ta bekleyin” der ve dörtnala İstanbul yoluna koyulur…
Yolda, “Bu adam bu parayı hemen öyle vermez” diye düşünüp bir plan kurar. İstanbul’daki dostlarından plan için yardım ister.
Ertesi gün tüccarın...