Gerçi her ikisi de fıkra gibi sağ
olsunlar, iyi ki varlar ama bu fıkra da fena değil; Efem, Kemal
Kılıçdaroğlu, seçime günler kala son çırpınışlar minvalinde dış
destek aramak için Amerika’ya gitmiş… ABD Başkanıyla kapalı kapılar
ardında görüşen Kılıçdaroğlu, Donald Trump’a liderlik felsefesinin
ne olduğunu sormuş. Trump bu soruya "Çevremi akıllı insanlarla
doldurmak!.." cevabını vermiş... Bunun üzerine Kılıçdaroğlu
kendisine çevresindeki insanların akıllı olup olmadıklarını nasıl
ayırt ettiğini sormuş. Trump da "Onlara doğru soruları sorarak
ayırt ediyorum" diye cevaplamış ve "İzin verin göstereyim"
demiş...
Hemen yardımcısı Mike Pence’i
arayan Trump "Mike, bu soruya acil cevap istiyorum” diyerek;
"Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var ve bu çocuk
sizin ne kız ne de erkek kardeşiniz. Kimdir bu?" diye
sormuş.
Mike Pence, "Bu benim, Sayın
Başkan" diye cevaplamış. Trump; "Doğru. Teşekkürler adamım, iyi
çalışmalar" diyerek telefonu kapatıp Kılıçdaroğlu'na dönerek şu
ifadeleri kullanmış; “Gördünüz mü Kılıçdaroğlu...” CHP lideri ise
"Evet başkanım, çok teşekkür ederim, bu metodunuzu kesinlikle
kullanacağım" diyerek oradan ayrılmış.
Yurda dönüşünde hemen CHP'nin
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi yanına çağıran Kılıçdaroğlu;
"Gel bakalım Muharrem, sana soracağım bir soruyu cevaplamanı
istiyorum" demiş. Muharrem İnce "Tabii efendim, nedir?" diye
meraklanmış. Kılıçdaroğlu, "Annenin bir çocuğu var, babanın bir
çocuğu var ve bu çocuk senin ne kız ne de erkek kardeşin.
Kimdir bu?" sorusunu yöneltmiş. Muharrem İnce, sağa bakmış, sola
bakmış, evelemiş gevelemiş ve en sonunda düşünmek için biraz süre
istemiş…
Oradan ayrılır ayrılmaz
danışmanlarını, parti kurmaylarını toplantıya çağıran İnce,
saatlerce bu soru üzerinde düşünülse de cevap bulamamış. En sonunda
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya danışma kararı almış. Soylu’yu
arayarak durumu açıkladıktan sonra aynı soruyu kendisine
yöneltmiş: "Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu
var ve bu çocuk sizin, ne kız, ne de erkek kardeşiniz. Kimdir
bu?" Soylu, "Bunda bilemeyecek ne var, tabii ki benim!" diye
cevaplamış.
Cevabı alan Muharrem İnce hemen
Kılıçdaroğlu'nu arayarak, soruyu çözmenin sevinciyle, "Cevabı
buldum efendim, kim olduğunu biliyorum, Sayın Soylu'dur"
demiş.
Kılıçdaroğlu ise aldığı bu cevap
karşısında büyük bir hayal kırıklığı içerisinde mırıldanmış;
"Yanlış cevap Muharrem.... Yanlış cevap… Doğru cevap Mike Pence
idi."
***
Azıcık yer kaldı bir fıkra daha
ekleyeyim... Maratona katılan iki domates karşıdan karşıya
geçiyormuş. Bir demiş “araba geliyor” wırrck… Öbürü “hani nerede?”
wırrckk…
Ninem diyor
ki; Ağaçtan maşa, aptaldan paşa olmaz.