Çoğu eleştirmence Batı'nın
yetiştirdiği son şair kabul edilen T.S. Eliot’un güzel bir sözü
var:
“İnsanların dediklerine takılma,
çünkü onlar senin yaptıklarının iyi olup olmadığına değil onlara
bir yararı olup olmadıklarına bakarlar…”
Ve maalesef bizler yaptığımız
işten, doğrularımızdan, inançlarımızdan ziyade başkalarının ne
dediğini önemseriz.
Ve maalesef o denli önemseriz ki;
zamanla başkaları için yaşar hâle geliriz... Oysaki hayatında
derin üzüntüler ve ağır travmalar yaşayan Bill Cosby
bile;
“Başarının anahtarı nedir
bilmiyorum, ama başarısızlığın anahtarı herkesi memnun etmeye
çalışmaktır...” diyerek çözmüş olayı… Belki de deniz gibi
olmalı...
***
Bir çocuğun terliği iskelede
koşarken denize düşer ve kaybolur. Küçük çocuk saatlerce terliğini
arar ama bulamaz. Biraz üzgün biraz da kızgın hâlde terliğinin
diğer eşini de denize fırlatır ve sahilde kumların üzerine şöyle
yazar:
“Bu deniz
hırsızdır!”
Aynı sahilde biraz ileride bir
balıkçı teknesindeki ağıyla yakalamış olduğu kasa kasa balıkla
kıyıya çıkar ve sevinçle kumlara şöyle yazar;
“Bu deniz
cömerttir…”
Aynı balıkçı ertesi gün kıyıya
çekmeyi ihmal ettiği kayığı fırtına çıkıp dalgalarla alabora
olunca, kumlara;
“Bu deniz zalimdir…”
yazar...
İyi yüzme bilmeyen bir genç,
arkadaşıyla denize girip söz dinlemeden fazla açılır. Dalgalara
kapılıp denizde boğularak hayatını kaybeder. Acılı annesi kumlara
şöyle yazar:
“Bu deniz
katildir!..”
İhtiyar bir dalgıç devasa bir
inci barındıran istiridye çıkarır denizden ve kumlara şöyle
yazar:
“Bu denizin gönlü çok
zengindir...”
Deniz, sükûnet ve huşu içindedir…
Ve bir dalga gönderir… Sahilde yazılı tüm yazıları
siler…
***
“El âlem ne der” kaygısıyla
boğuşurken “Allah ne der” idrakine erişemedik. Yaratılış
sebebimizden uzaklaşıp Yaradan'ın değil, yaratılmışların onayı ve
rızası peşinde koşmamak dileğiyle…
Ninem diyor
ki; El ağzına bakan sel ağzına yuva
yapar.