İpsiz sapsız olmak; Anadolu'dan İstanbul'a para kazanmaya gelen insanların birçoğu geçimlerini hamallık yaparak sağlarlarmış. Hamallık yapabilmek için ise kalın bir ipe sahip olmak lazımmış. Bir kalın ipe bile sahip olmayanlar ise hakir görülüp, "ipsiz" diye anılırlarmış. İşte "ipsiz sapsız" deyimi buradan doğmaktaymış.
Güme gitmek; Zamanında yeniçeriler suçluları yakalayıp
zindana kapatırlarken "Hoooopp gümm!" şeklinde nara atarlarmış.
Ancak aynı "kurunun yanında yaş da yanar" atasözünde olduğu gibi
bazen zindana atılanlar arasında suçu olmayanlar yani masum kişiler
de bulunurmuş. İşte halk suçsuz bir vatandaşın zindana atıldığında
günahsız yere hapse götürülüyor anlamında "Adamcağız güme gitti,
yazık oldu" dermiş...
Eşek sudan gelinceye kadar dövmek; Adamakıllı dövmek
anlamında kullanılan bu deyimin ortaya çıkış hikâyesi de hayli
enteresan. Balkan Harbi sıralarında cephedeki askerî birlikte
su ihtiyacını her bölüğün saka neferleri temin ederdi. Saka
neferleri bölüğe tahsis edilen eşeklere yükledikleri fıçılarla,
ordugâha en yakın pınardan su taşırlarmış. O bölüğün saka neferi de
çok saf ve tembelmiş. Bir gün pınar başında uzanmış uyuyakalmış,
eşek de çimenler üzerinde otlaya otlaya uzaklaşmış. Uyandığında
akşam olmak üzereymiş. Merkebi aramış, aramış bulamamış. Koşarak
bölüğe gelmiş. Susuzluktan kıvranan bölüğün çavuş ve onbaşıları
sakayı yakaladıkları gibi bölük kumandanı yüzbaşının karşısına
çıkarmışlar. Çok sert bir adam olan yüzbaşı saka neferini sorguya
çekmiş. Neticede uyuduğunu ve eşeğini kaçırdığını öğrenince, hemen
etrafa atlılar çıkarıp eşeği aratmaya göndermiş. Sakayı da çadırın
direğine bağlayıp başlamış dayak atmaya. Can acısı ile avaz avaz
bağıran saka: “Aman yüzbaşım, ölüyorum, bir daha uyumayacağım.
Artık dövme!” diye yalvardıkça, yüzbaşı; “Acele etme, daha eşek
bulunamadı. Eşek sudan gelinceye