Afrika’da çalışan antropolog, bir
kabilenin çocuklarına oyun oynamayı önerir. Çocukları meydana
toplar. İleride görünen ağacın altına koyduğu meyvelere ilk
ulaşanın ödülü o meyveleri yemek olacaktır. Çocuklara “Haydi, şimdi
başlayın! Birinci olan meyveleri alacak!” der.
O an bütün çocuklar el ele
tutuşur, koşarlar ağacın altına beraber varırlar ve hep beraber
meyveleri yemeye başlarlar. Antropolog neden böyle yaptıklarını
sorduğunda şu cevabı verirler;
“Biz ‘ubuntu’ yaptık. Yarışsaydık
yarışı kazanan bir kişi olacaktı. Nasıl olur da diğerleri mutsuzken
yarışı kazanan bir kişi ödül meyveyi yiyebilir? Oysa biz ubuntu
yaparak hepimiz yedik.” Ubuntu’nun anlamını açıklarlar: Ben, ‘biz’
olduğumuz zaman ‘ben’im.
Ubuntu kelimesi Güney Afrika’daki
bantu dillerinden gelmekte. Güney Afrika’da “ubuntu”, Uganda ve
Tanzanya’da “obuntu”, Zimbabve’de “unhu” deniyor. Tam olarak hiçbir
dilde karşılığı yok fakat ‘Karşılıklı destek ruhu içinde birbirinin
refahı ve iyiliği için ötekini düşünüp gözetmek’...