Hakkı Öcal Milliyet Gazetesi

Ruslar uyandı

Rusya dışişleri bakanına Anglosakson deyimi ile hitap etmek doğru mu, bilmem. Ama kendisine “Akşam yemeğinden sonra günaydın!” demek şart. Başkan Erdoğan’ın ABD’nin Suriye’de ülkeyi bölmeyi...

15 Ekim 2018 | 6.020 okunma

Rusya dışişleri bakanına Anglosakson deyimi ile hitap etmek doğru mu, bilmem. Ama kendisine “Akşam yemeğinden sonra günaydın!” demek şart.

Başkan Erdoğan’ın ABD’nin Suriye’de ülkeyi bölmeyi amaçlayan bir siyaset izlediği ve bunun için bir “terör ordusu” kurduğu uyarısında bulunduğunda tarih 15 Ocak’tı. Türkiye bu terör ordusunun, sınırları boyuna yerleşmesini önlemek için hep tek başına hareket etmek zorunda kaldı. Putin, başka alanlarda gösterdiği kıvrak zekâ ve acil hareket becerisini, Suriye’deki üslerini elden kaçırmamak için olacak, katil Beşar konusunda göstermedi. Hatta diyebiliriz ki, Münbiç’in PKK teröristlerinin eline geçmesine, Amerika kadar, Rus birliklerinin Fırat Kalkanı harekâtını gerçekleştiren Türk birliklerin yollarını keserek güneydoğuya dönmesini engellemesi de sebep oldu. Türkiye, o tarihte Cenevre Süreci’nin çıkmaza girdiğini görmüş, Beşar Esad’ın patronu olan Rusya ve İran çatışmaları durdurmak için bir araya gelmesi projesi üzerinde çalışıyordu; ehemi mühime tercih etmek zorunda idi.

Astana süreci oluştu ve İran’ın sabotajlarına, Rusya’nın at gözlüklerine rağmen, Suriye Barış Görüşmelerine iki yıl öncesine oranla çok yaklaşmış oldu. Oldu ama bu arada, ABD’nin hala Neoconların piyonu olan Merkezi Kuvvetler Komutanlığı (CentCom) ve (Suriye’de ne olup bittiğine dair zerrece fikri olmadığı her gün biraz daha anlaşılan) başkanı barış gelse bile Suriye’yi en azından bir federasyon formülü ile bölme planlarına epeyce yaklaşmış oldular. ABD Dışişleri Suriye özel temsilcisi Ankara eski büyükelçisi  James Jeffrey  ve Yakın Doğu Masası’nın yeni başkanı  Joel Rayburn  27 Eylül’de özel seçilmiş bir grup gazeteci ve düşünce kuruluşu uzmanına yaptıkları bilgilendirme toplantısında, bu planın son şekli hakkında inanılmaz açıklıkta bilgiler paylaştılar. Buna göre, ABD, “DAEŞ bir daha savaşamaz hale gelinceye kadar” şeklinde bir muhayyel ve muhayyer zaman sınırı tayin ediyor ve bu süre içinde ABD kuvvetlerinin Suriye kalacaklarına karar veriyor. “Şimdi çıkıyoruz, derhal terk ediyoruz” tarzı ciddiyetsiz açıklamaların sahibi Trump, bu Suriye’ye sürekli yerleşme planını onaylıyor. Üstelik sadece bu da değil: Jeffrey-Rayburn Planı’na göre, “Suriyeli ortaklarımız” dedikleri PYD-YPG-SDG teröristlerine sağlık eğitiminden yerel yönetim becerisine kadar bir devleti yönetmek için her türlü destek veriliyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dünya artık ABD’nin arka bahçesi değil 02 Mayıs 2024 | 155 Okunma NATO bizi Rusya’dan değil ABD’den koruyor 29 Nisan 2024 | 1.128 Okunma Türkiye’nin etki alanı 25 Nisan 2024 | 1.312 Okunma ABD için ‘istikrarsızlaştırmak’ önemli 22 Nisan 2024 | 1.029 Okunma “İran Tiyatrosu” güldürmüyor 18 Nisan 2024 | 1.135 Okunma