Hakan Albayrak Karar Gazetesi

Öyleyse Venezuela’ya o yardımı biz gönd

  Venezuela ile ilgili yazım üzerine gelen bazı tepkiler beni şaşırttı. ABD’nin Venezuela’ya ‘devlet başkanı’ (sömürge valisi) tayin etmesini eleştirdiğim gibi, Türkiye’nin bir...

21 Şubat 2019 | 465 okunma

  Venezuela ile ilgili yazım üzerine gelen bazı tepkiler beni şaşırttı. ABD’nin Venezuela’ya ‘devlet başkanı’ (sömürge valisi) tayin etmesini eleştirdiğim gibi, Türkiye’nin bir kısım Suriye toprakları üzerindeki askerî ve siyasî varlığını da eleştirmem gerekmez miymiş? Venezuelalı rejim muhalifleriyle iş tutan ABD yanlış yapıyorsa Suriyeli rejim muhalifleriyle iş tutan Türkiye de yanlış yapmıyor muymuş? Maduro’nun pozisyonu ile Esed’in pozisyonu arasında ne fark varmış? Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı! Venezuela’dan ABD’ye havan ve füze saldırıları oldu da ABD onun için mi Venezuela’ya müdahale ediyor? Suriye Venezuela gibi petrol ve altın zengini de Türkiye bu serveti yağmalamak için mi Suriye’de bulunuyor? Maduro yönetimi Venezuela şehirlerini vahşi bir işgal gücü gibi karadan, denizden ve havadan ağır bombardımana tutup pazar yerlerinde, okullarda, ibadethanelerde katliam yaptı da bu yönetimin muhalifleri onun için mi alternatif yönetim ilan ettiler? Maduro Esed gibi anti demokratik bir ‘seçim’le mi işbaşına geldi? (Maduro’nun 2013’te kazandığı başkanlık seçimine, şimdi ABD ile beraber hareket eden ana akım muhalefet de katılmıştı. O muhalefet 2018’deki başkanlık seçimine katılmadı; ama katılma imkânından mahrum bırakıldığı için değil, boykotu tercih ettiği için katılmadı. Katılsaydı kardeşim! Seçimin sıhhatinden endişe ettiği için katılmadıysa, 2015’teki parlamento seçimlerinden nasıl zaferle çıkabildiğini izah etsin. ) Bu sorulardan hiçbirinin cevabı evet olmadığına göre, Venezuela meselesi ile Suriye meselesini ve ABD’nin Venezuela siyaseti ile Türkiye’nin Suriye siyasetini aynı kefeye koymak alâkaya çay demlemektir. *** Maduro Esed değil; ama sütten çıkmış ak kaşık da değil. Ona sempati duyan gözlemciler bile Maduro’nun ülkeyi iyi yönetmediğine, yolsuzluk ve yoksullukla doğru dürüst mücadele etmediğine, petrol fiyatlarındaki düşüşten mütevellit sıkıntıları giderme istidadı göstermediğine, üstelik demokratik hukuk devleti kurallarını çiğnediğine şahitlik edebiliyorlar. Ama bu, sandıkta çözülmesi gereken -ve sandıkta çözülmesi mümkün olan- bir mesele. Muhalifler, Venezuela ordusunu darbeye yahut ABD ordusunu işgale davet etmek yerine, ‘Maduro ile kozlarımızı seçim sandığında paylaşmaya hazırız, ama seçimin adil ve şeffaf olması için şu şu şartların yerine getirilmesini istiyoruz’ demeliydiler. Yanlış yoldan gidiyorlar.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu mudur? 15 Nisan 2024 | 4.189 Okunma Ne diyordu David Tonoyan? 25 Mart 2024 | 935 Okunma Nüfusumuz erimeye yüz tutarken 12 Şubat 2024 | 917 Okunma Amerika Bölünmüş Devletleri 29 Ocak 2024 | 1.461 Okunma Fahreddin Paşa Sokağı 01 Ocak 2024 | 1.026 Okunma