Fenerbahçe'nin son Bursaspor on birine bakın. Dokuz oyuncu geçen
seneden geliyor;
Soldado ve Guliano yeni... Ayrılan Kjaer ve Lens'i hesaba
katarsanız, neredeyse aynı takım, aynı kalite...
Sahaya çıkanlar geçen seneyi üçüncü bitirmişti. Şimdikiler son iki
haftaya hala şampiyonluk şansıyla giriyorlar.
Aradaki tek fark kulübede oturan "adam"dır. Aykut Kocaman sezon
başından bu yana savundukları, felsefesi ve yönetim prensipleriyle,
hakkında konuşanlarıtekzip etti.
Tabir doğruysa; hepsini denize döktü.
Defans oynayan takım, şu anda ligin en çok gol atan ikinci takımı.
Birinci ile arasında dört gol var. Bir de santrfor son hafta
gelmeseydi ya da transfer yapmak için satmak zorunda kalmasaydın ya
da iyi bir sekiz numara alabilseydin...
Kadro kalitesi olarak zirvedeki üç rakibinin de gerisinde olan
takım, hem şampiyonluk için bekliyor hem de kupayı almak için son
maça çıkacak.
Sezonun iki hedefinde de var.
Bugün Galatasaray taraftarının statta yarattığı atmosfer ile
takımını nasıl coşturduğunu konuşuyoruz.
Beşiktaş yeni stadında "yenilmez" hale geldi. Aykut Kocaman ise
bırakın taraftar desteğini, onların "kösteği" ile uğraşıyor. Ya bir
de taraftarı, takımını destekleyen-inanan Fenerbahçe seyircisi
olsaydı yanında...
"Onların konuştuğu futbolla, benim anladığım aynı değil" dedi Aykut
Kocaman. Valbuena'yı ilk on birde görmediklerinde, "Korkuyor,
defans oynatıyor" diyen boş konuşanlara...
Satılmak istenen Aatıf'ı, Valbuena'dan daha önemli oyuncu haline
getirdiğinde, herkes anlamak zorunda kaldı.
Aykut Kocaman bir teknik adam olarak, aynı kadroyu nasıl farklı
hale gelebileceğini kanıtladı. Ayrıldıktan sonraki Konyaspor'un da
hali ortada.
Yalnız bugün bunları yazıyorsak, "Gidiyorum" dediğinde, "Sen
doğruları yaptın. Yanlış oyuncularda" diyerek teknik direktörünün
arkasında duran Fenerbahçe yönetimi sayesindedir.
ŞENOL HOCA SERZENİŞİ
Son maçın önünü...