Rusya virajı öncesinde bazı taşların yerine oturması
gerekiyordu. İsveç galibiyeti ile kendine gelen ve başaracağını
anlayan bir kadro oluştu. Lucescu hazırlık maçı havasını koruyarak,
kendisine maçı kazandıracaklara da alan yaratarak oynatmak istedi.
İkiye bölünecek takım, Oğuzhan'ın yönetimindeki Hakan Çalhanoğlu,
Cengiz Ünder ve Cenk Tosun üçlüsü, golün peşine düşecekler.
Bir arada olmak, birbirlerini tanımak ve dayanışma üretmek
zorundalar.
Okay ve Mahmut'un vücut koyduğu defansif yedili. Dün beklerin
hücuma katkısı minimumdu. Bölgelerini çok terk etmemeleri, sadece
pas noktası olmaları da, zor deplasmanın; kontrollü oyun
alıştırması gibi oldu.
Karşılıklı pozisyonlar ile dengede geçen ilk yarıdan sonra, önemli
oyuncularını kulübeye alması ile birlikte, Boşnaklar oyunu tamamen
bize verdiler. Cenk Tosun'un santrfor pozisyonunu doldurmasıyla da
önde baskımızı iyice arttırıp, maçı kendi yarı alanımızdan uzakta
oynamaya da başladık.
Stadı dolduran Rize seyircisine, kentteki ilk milli maçta gol
sevinci yaşatmak da güzel olacaktı. Hazırlık maçı tadını bozmadan
oynayan iki takım, oyun atmosferini "kazanmalıyız" etabına da çok
getirmediler. Bu da çok temaslı olmayan 90 dakikanın nedeniydi.
Yine de Rusya maçı öncesinde, güvendiğimiz gençlerimizin olduğunu
bilmek güzel bir şey. Bu yaş ortalaması bize iki Avrupa, bir Dünya
Şampiyonası etabından, yani önümüzdeki altı yılda yeni heyecanlar
tattırırlar.