Geçen hafta Fenerbahçe'den umutlu olduğumu yazdım.
Argümanım; takımın gelişmesiydi.
Sistemden değil, performans sorunları nedeniyle, tabelada
sıkıntılar olduğunu belirttim.
Bakmak yeterli değil, görmeye çalışmak önemlisi. Alanya'da ideal
santrforu ile ilk kez oynayabildi takım. Janssen maça çok asıldı
ama yine de yüzde 60-70 ile oynuyordu.
Valbuena çok sorumluluk aldı ve belli ki taktik tabloda yazıldığı
gibi sağ kanadı kullanarak etkinliğini arttırdı. Topal
sorun mu yaptı?
Mehmet Topal kulübede de yoktu.
Eğer sakatlık yoksa bu iyiye işaret değil. İlk onbir oynamamasını
sorun yaptıysa, antrenman performansına da bunu yansıttıysa Mehmet
Topal, Aykut Kocaman'ın fikrini bir daha zor değiştirir. Josef de
Souza da ceza alanında yaşanacak birçok pozisyonunun önüne
geçti.
Dikkat ettiniz mi, ligin beşinci haftası, takımın dokuzuncu resmi
maçı ama biz hala bir hazırlık karşılaşmasından söz eder gibi yorum
yapabiliyoruz. KOCAMAN'IN ALT YAZISI
Fenerbahçe'yi tartışırken, mayısta biteceğine söz verilen
transferin, lig başladıktan bir ay sonra ancak tamamlanabilmesi ön
plandaydı. Kulübü yönetenler verdikleri sözün, söylediklerinin
arkasında duramadılar.
Diğer takımlara, özellikle de Galatasaray'a bakan Fenerbahçe
taraftarının öfkesi bir anda bu beceriksizliği yapanlara
yoğunlaştı. Sonra; bir anda, bir gazetede bir haber; "Alanya ve
Beşiktaş maçları, Aykut Kocaman için son şans" Hoooop, bir anda
sonuçların sorumlusu Aykut hoca oluverdi. Diğerlerinin üstündeki
ilgi yok oldu. 'İstemiyorsanız kovun' Yıllarca
muhabirlik yaptım.
Şu andaki muhabir arkadaşlarımıza da sorun; "Fenerbahçe iki maçı da
kaybetse, Aykut Kocaman gider mi, gönderilebilir mi" diye. Durumu,
ortamı ve şartları çok iyi biliyorsanız, bunun mümkün olmadığını
bilirsiniz.
Eğer böyle bir fısıltı kulağınıza çalınırsa da, önemsemez, kalem
bile oynatmazsınız.
Aykut Kocaman'ın maç...