Fenerbahçe için sadece zor bir deplasman değildi.
Galatasaray'ın maç oynamadan üç puan alacağı bir haftada, kazanmak
dışında seçenekleri olmadan gittiler Kayseri'ye… Haftanın kendi
gelişmeleri, "seyircisiz" kararının ekstradan ürettiği baskı ve
Atilla Karaoğlan ataması, geçmişin
"yaralı" yüreklerine "acaba?" sorusunu da
kondurdu. Çok uzatmadan ilk golü attılar, Arda Güler maçı
bitirebilirdi veya Altay olmasa Kayseri başka bir maç
oynayabilirdi. Fenerbahçe'nin skoru
aldıktan sonra maçın temposunu limitte
tutması, rakibe topla oynama anları vermesiyle,
"her an, her şey olabilir" süreci
başladı. Ne zaman ki, Ferdi müthiş bir şut ile farkı ikiye çıkardı,
rakip de, tribünler de maçı kaybettiklerini anladılar. Puan maçının
arka yüzü de var elbette. Beş gün sonra Sevilla ile Avrupa Ligi'nde
çeyrek final randevusuna çıkılacak. Arda Güler'in ilk on
bir şansı, biraz da İrfan Can'ın bu maç için
diri kalması hamlesi olabilir. Genç
oyuncu topa her değdiğinde, "ne yapacak?" beklentisini...
Gazete Oku Mobil Uygulama
Uygulamadan Takip Edin.