AK Parti Apple-tab-span" style="white-space:pre"> 7 Haziran
seçim-lerinden sonra ilk golünü attı.
Kendi adayını Meclis Başkanı seçtirdi.
Seçimin moral kırıklığını böyle düzeltti.
Psikolojik üstünlüğü geri aldı.
........................
Seçimlerin tekrarlanması ise ikinci gol.
Daha yeni seçilmiş milletvekilleri ile Meclis’ten erken seçim
kararı çıkartamazdı.
AK Partili milletvekillerinden bile hayli fire verildi.
Tutun ki “parti disiplini” gereği tüm AK Parti milletvekilleri “1
Kasım’da seçim için EVET” desinler, gene sonuç alamazdı.
Çünkü...
Zaten Meclis’te çoğunluğu yok.
Tek çare Anayasa’nın öngördüğü “45 günde hükümet kurulamaması
halinde Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’yi seçimlere götürmesi”
hükmüydü.
Bunu da ustalıkla sağladı.
CHP ile 1 ay “ortaklık görüşmeleri” patinajı yapıldı.
Sonunda...
Hükümetin kurulamaması nedeniyle seçime gitmekten başka seçenek
kalmadığının “algı operasyonu” başarılı oldu.
Hatta...
Son 3 günde Başbakan Davutoğlu’nun liderleri son kez birlikte
görüşme çağırısı bu algıyı daha da köpürttü.