ABD’nin yeni başkanı Trump züccaciye dükkânına dalmış bir boğa
gibi.
Ortalığı toz duman ediyor, parçalıyor.
Dünya tarihinde bu süreç “Trump tayfunu” diye geçebilir.
.....................
Meksika ile arasına çekilecek duvar için düğmeye bastı.
“Duvarın bedelini yapacağımız ticarette Meksika’dan tahsil
edeceğiz” dedi.
***
Kuzey Afrika ve Ortadoğu’dan 7 ülkenin vatandaşlarına ABD’ye giriş
için vize verilmemesi, vizesi olan ve ABD’de oturan bu ülkelerin
vatandaşları için de hudut dışı kararı...
***
ABD kanunlarının yasaklaması nedeniyle Litvanya, Polonya,
Afganistan gibi başka coğrafyalarda ABD’nin kurduğu -bir süredir
kapalı- merkezlerde “işkenceye” yeşil ışık...
“CIA ile konuştum, ‘teröriste karşı işkence işe yarıyor mu’ diye
sordum. ‘Yarıyor’ cevabını aldım. O halde yapılacak” diye de
açıkladı.
ABD tarihinde ilk kez bir başkan resmen “işkence” için olumlu
konuşuyor.
***
Uzakdoğu ülkeleriyle ticaret anlaşmalarını “ıskartaya”
çıkartıyor.
Asıl hedef elbette Çin.
Oysa ABD ile Çin arasında ilişkilerin kurulması için nasıl da
zorluklardan geçilmişti.
ABD’nin efsane Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ın mimarı olduğu bu
yakınlaşma ABD ve Çin “ping pong” takımlarının maçlarıyla
başlamıştı.
Ve bu yakınlaşma sürecine “ping pong diplomasisi” adı
verilmişti.
Trump Çin’i küplere bindiren bu ticari anlaşmaları “rafa
kaldırmanın” ötesinde bir de “milliyetçi Çin” de denilen
“Formoza’yı resmen tanıyacağını” da açıkladı.
Sanki bela arıyor gibi...
***
Ya “Kudüs’ün, ABD tarafından resmen İsrail başkenti olarak
tanınacağı” bombası!
Ortadoğu’da barışı hele olası bir “İsrail-Filistin anlaşmasını”
Beyaz Saray’daki Oval Ofis’in şöminesi alevlerine atmaktır bu.
Dünyada “Kudüs’ü İsrail başkenti olarak tanıyan” başka ülke
yok.