BIÇAK sırtında olsa da sandıklardan “sistem değişikliği”
çıktı.
93 yıllık parlamenter hükümet sisteminin yerini “Cumhur-başkanı
hükümeti” alacak.
2019 yılına kadar sayıları binleri bulan “uyum yasaları” yapılacak,
yürürlüğe konulacak.
Yeni sistem “fiili ve hukuki” olarak 2019’da başlayacak.
.....................
Yeni sistemin siyasete “dikte ettiği” bir durumu yansıtayım.
Artık iktidar olmak iddiasındaki büyük partiler “lider üretmek”
zorunda.
Ya da...
Toplumun içinden “lider” isimler sivrilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yarışmaya girişebilecek “çapta” isimlerden
söz ediyorum.
Bunlar referandum sürecinde HAYIR’ı tek başına sırtlamış görünse
bile CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ya da -siyasetin
doğal akışına bakılarak çok büyük ihtimalle- MHP Genel Başkan’ı
Devlet Bahçeli olmayabilir. İhmal edilebilir hesap
ayrıntısıdır.
Kılıçdaroğlu?
Gerçi HAYIR’lar neredeyse toplumun yarısını temsil ediyor ama
Kılıçdaroğlu imzasını taşıyor mu bu sonuç?
Kılıçdaroğlu toplumun yarısının lideri, 2019 için Cumhurbaşkanı
adayı mı?
O halde bu yüzde 50’nin içinden yeni yüzler çıkmalıdır.
Partilerin ve özellikle CHP’nin yönetim kadroları “liderlik
kumaşından” başarı vaat eden yeni isimler önüne duvar
örmemelidir.
Tam tersine, onların önlerini açmalı, 2019’un büyük yarışması için
hazırlamalıdır.
Kısacası, “Takoz koymak değil, destek olmak...”
16 Nisan referandumunu bıçak sırtında farkla kaybetmek 2019
Cumhurbaşkanı seçimi için umuttur.
Sonuç alamayacağını bile bile “kişisel ihtiras” hem bunun sahibine
hem de seçmenin yarısına kaybettirir.
....................
Öyle görünüyor ki...
Önümüzdeki 8-10 gün içinde AK Parti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’a “üyelik” önerir.
Kısa sürede AK Parti olağanüstü kurultay toplar ve partinin genel
başkanı seçilir.
2019 da Cumhurbaşkanı seçiminde aday olacak kişi ya da kişiler,
karşılarında hem AK Parti örgütünü seferber edecek hem de 5 yıldır
devletin başında olan -sandıklarda hiç kaybetmemiş, 45 yıldır
siyasetin içindeki- Erdoğan donanımıyla/donanmasıyla karşı karşıya
gelecek.
Öyle “Muhafazakârlardan da oy alabilir” diye Ekmeleddin
İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı diye sahaya sürmek gibi “Zihni
Sinir projelerle” Türkiye insanının yarısına yanlış
yapılmamalı.
Eski tüfekler de bu sevdadan vazgeçmeli.
...................