CUMHUR-BAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan “referandum süreci için
kucaklayıcı söylemlere” geçti.
“CHP, HDP ve diğer partilerden seçmenlere de EVET” çağrısı
yaptı.
Hiçbir partili yurttaşı “ötekileştirmeyen” bu üslup olumludur.
Onu Başbakan Binali Yıldırım izledi.
“EVET de, HAYIR da ülkeyi bölmez” söylemi, dünkü gazetelerin
manşetlerindeydi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu zaten daha ilk günlerden beri
“ılımlı” üslupla konuşuyor.
***
Bunlar güzel işaretler.
“Referandumun insanlarımızı iki blok halinde böleceği” kaygılarını
aşağıya çekmekte.
Demokrasilerde farklı görüşler elbette olmalıdır.
Ama “farklı görüşler” iteleyici, ötekileştirici söylemlerle “düşman
iki blok” üretmemeli.
Sonuçta “EVET” diyecekler de “HAYIR” diyecekler de bu ülkenin
birlikte yaşayacak insanlarıdır.
Hepimiz “kederde ve kıvançta” ortağız.
Türkiye’nin kaderini birlikte oluşturuyoruz, paylaşıyoruz.
Yüz yılı aşkın süredir aşamalar halinde büyüttüğümüz demokrasi
artık “ergen” tepkilerinden “olgunluk” çağı akılcılığına geçmiş
olmalıdır.
...................
Bu bağlamda, siyasetin doruklarından “ılımlı” ve “kucaklayıcı”
üsluba karşın hâlâ rahatsız edici “yanlışlıkların” olabilmesi
üzücü.
Örneğin...
Taşıtta başı örtülü bir lise öğrencisi kızımızın, arkasında oturan
bir hanım tarafından sözlü tacize maruz bırakılması... Ardından
saçlarının çekiştirilmesi...
Olay medyaya yansıdı.
“Çirkin” bir agresivite.
EVET’çilerden de, HAYIR’cılardan da tepkiyle karşılandı.
Bu ise “güzel...”
***
Bir örnek daha...
Sanatçı Müjdat Gezen’in binlerce öğrenci yetiştirdiği “MGSM (Müjdat
Gezen Sanat Merkezi)” gecenin ileri saatinde densizin biri
tarafından kundaklandı.
Alevler bir süre sonra söndürüldü.
Ama...
Saldırının yüreklere düşürdüğü ateş hâlâ sıcak.
Saldırgan yakalandıktan sonra “Abdülhamid’in torununa dil uzattı. O
yüzden yaptım. Alkollüydüm” demiş.
Vah vah...
Abdülhamid’in bir diğer sıfatı “halifedir.”
“Alkol” ile “İslam Halifesi” ifadelerinin yan yana gelmesi zaten
tek başına “saldırının sicili...”
Ya da...
Zekâ, kültür, akıl “notu...”
Yaşamı boyunca bütün maddi birikimini bu sanat merkezine koymuş ve
dahası tamamını öğrencilerine bağışlamış Müjdat Gezen için
vızıltıdır. (*)