ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki telefon
konuşması, geleneksel protokol çerçevesinin dışına taşmış
bulunuyor.
Türkiye Dışişleri’ne göre, “Beyaz Saray’dan yapılan açıklama hem
eksik hem de gerçek dışı... Trump’ın hiç dile getirmediği söylemler
sanki gerçekmiş gibi açıklanmış.”
Böyle durumlar çok ender yaşanabilir.
Bir de “üslup sorunu” var.
Dışişleri’ne göre, “söylenmemiş sözlerin söylenmiş gibi
açıklanması”, bir de içe sindirilmesi zor, nezaket dışı
ifadelerle yapılmış bulunuyor.
Örneğin...
“Trump uyardı” kelimeleri.
“Uyarmak” içinde “tehdit” unsuru da bulundurur.
“Bak uyarıyorum, bunun sonrası...”
70 yıla yakın dostluk hukuku olan iki ülkeden birinin başkanı,
diğerine bu tonda hitap edemez.
Bunu yaparsa kabalığın ötesinde Türkiye-ABD ilişkilerine “darbe”
olur.