Türkiye “şeytanın bacağını kırdı.”
Uzunca bir süreden bu yana ilk defa alt yapısı dantelin “goblen”
gibi özenle işlenmiş dışpolitika açılımları / uzlaşıları ve
oluşturulan bu zeminde askeri harekat başarısı.
Yüzümüz güldü.
Hele geçirilen bunca badireden sonra daha da anlamlı, yürek
serinletici...
.........................
Düğüm önce Rusya’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan Putin’le
görüşmesi ile çözülmeye başladı.
Ardından...
15 Temmuz Darbe Kalkışımı nedeniyle ABD’nin, Türkiye gözünde iade-i
itibar uğruna “olumlu yaklaşım vitrini” çizmek için “el mahkum”
durumunu dikkate alarak hamle şansı geldi.
Cerablus harekatına ABD desteği sağlandı.
Ve...
“Mekik diplomasisi” ile bölgenin etkili aktörlerinden İran da
kazanıldı.
Nihayet...
Ankara’nın “Esad’lı geçiş dönemi” söylemleri halkayı tamamladı.
Türkiye’nin ÖSO’yu (Özgür Suriye Ordusu) koç başı yaparak
Cerablus’u IŞİD’den temizlemek harekatı için düğmeye basıldı.
Şu satırlar yazılırken ÖSO “kilit taşlarından” biri olan Cerablus’a
girmişti.
.......................
Bu arada Suriye’den ve Rusya’dan tepki açıklamaları gelmedi
değil.
Ama...
Çok da yüksek profilli olmadığını söyleyebiliriz.
Türkiye’nin bu Cerablus harekatı daha önce 2 kez direkten
dönmüştür.
Birincisi Rus Jeti’nin düşürülmesiyle...
İkincisi Gaziantep’teki son canlı bomba katliamıyla.
Bu kez engellenemedi.
Cerablus’ta çekirge iki kez sıçramış ve kurtulmuştur.
Ama...
Bu sonuncusunda kurtulamadı.
Daha önce bütün alt yapısıyla diplomatik onaylarla hazırlanmış olan
Cerablus haekatı için Putin “biz yüksek sesle tepki gösteririz ama
üzerinde durmayız” demişti Antalya G-20 zirvesinde. (Ayrıntısı
dünkü yazımda.)
Bu kez de Rusya tepkisini böyle algılmak gerekir.
Suriye’nin açıklaması da öyle.
.......................
ÖSO’nun Türkiye tarafından “koç başı” gibi kullanarak başlattığı ve
şu ana kadar başarıyla sürdürdüğü Cerablus harekatının bir hedefi
IŞİD ama diğer hedefi de PYD...
Öyle görünüyor ki çok kısa süre sonra ÖSO Fırat’ın batısına geçerek
Membiç’i ele geçiren PYD ile yüzyüze gelecek.
İşte orası bir “yüksek gerilim hattı...”