Bodrum'a döndüm sevgili okur, merak etmeyin her şey 'yerli
yerinde'… Sahiller dolu, beach'ler coşkulu. Üstelik dünyaca ünlü
bir zincirin evleri konuşuluyor. Evler gerçekten inanılmaz güzel,
öyle böyle rakamlara satılıyor. Ama herhalde sadece yabancılar
alacak deniyor. Araplar, Azeriler, Ruslar… Düşünsenize; Bodrum'un
en güzel koylarından birinde, milyon dolar verip harika bir ev
satın alıyorsunuz. Pencereden sonsuz maviliğe bakıyor, yıldızların
altında keyif yapıyorsunuz. Fakat bir eksik var… Su yok. Hatırlayın
Ataköy sahildeki o meşhur evleri. Milyon dolarlık servetler
dökülmüş, ama denizden gelen kötü kokuyu önleyememişlerdi. Kokudan
geçilmezdi o yalılar… Parayla çözülemeyen sorunlar.
İşte Bodrum'da o yalılar gibi bir çelişkinin içinde. Doğanın
cömertliğini satıyor ama kaynaklarını tüketiyor. Milyonluk evlerin
aidatları uçuyor, ama su hala yetmiyor. Su olmayınca, denizin
kokusundan farksız bir gerçek karşılıyor yeni sahiplerini. Peki ne
yapmalı? Sadece...