Danimarka'nın Billund kasabasından tüm dünyaya yayılan bir
başarı öyküsü. Öyle ki, 1932'de Ole Kirk Christiansen'in tahta
oyuncaklar yapmasıyla başlıyor.
Sadece çocukların değil, yetişkinlerin hayatında da büyük önem
taşıyan Lego'nun müthiş ilham verici hikayesini doğduğu evde canlı
canlı dinledikten sonra hayran kalmamak ve etkilenmemek gerçekten
elde değil.
25 MİLYON PARÇA
Bu dünya devi; şimdilerde ise yeni oyun teknolojileri, bu yıl
açılan Lego Castle Hotel'i ve Billund'daki Lego House'un turist
akınına uğramasıyla gündemde. İşte bu gelişmeleri yerinde dinlemek
ve markanın tasarımcılarıyla röportaj yapmak için
Billund'dayım.
25 milyon yapım parçası ile dolu 12 bin metrekarelik alanda
çocuklar ve yetişkinler, şu zamana kadar imal edilen setlerin
neredeyse tamamının ilk serilerini inceleyebilme şansını yakalıyor.
İki sergi alanı ve dört oyun alanı bulunan alanın ortasında,
dünyanın en ikonik lego modellerinden biri duruyor.
Şimdiye kadar yapılmış en büyük modellerden biri olan ve 15.68
metre uzunluğa sahip Yaratıcılık Ağacı, markanın gücünü temsil
ediyor. Çocuğunuzla tatil yapmak için en kısa zamanda THY'nin
direkt uçuşuyla Billund'a gitmeli ve bu masalsı dünyada kendinizi
kaybetmelisiniz.
Yeni nesil çocuklar öyle şanslı ki, oyuncakları bile çağa ayak
uyduruyor, hızla gelişiyor. Markanın yeni oyuncak teknolojileri de
böyle; tasarımcılar durmamış, her legoya yeni bir teknoloji
geliştirmişler. Bugünün çocukları, teknolojinin içine doğunca marka
da gerçek dünyayı, hayali oyunu ve dijital deneyimleri bir araya
getiren dinamik, örtüşen deneyimler tasarlamak için hemen harekete
geçmiş. Yenilikçi ve eğlenceli dijital deneyimler, heyecan verici
bir yeni oyun özelliğine sahip; yaptığınız oyuncakla sanal
oyunların arasında bir bağlantı kuruyorsunuz.
Nasıl mı? Yaptığınız oyuncakların canlandığını düşünün, işte tam da
bunu yapıyor.
Ne müthiş deneyim bilemezsiniz.
Çocuklar, Lego Moviemaker ile yaptıkları oyuncaklardan kendi
filmlerini kurgulayıp ilk yönetmenlik deneyimlerini yaşıyorlar.
Bunları gördükten sonra 'Şimdi doğmak vardı' demeden edemiyor
insan.